Caslıft Yönetim Kurulu Başkanı Bünyamin Canoğlu
Dergimizin merakla beklenen Patron Katı köşesi bu sayısında, çok genç ama bir o kadar da deneyimli bir ismi ağırlıyor. Çocuk yaşta Ankara sanayiinde işe başlayıp, usta çırak ilişkisi ile önce metale şekil vermeyi öğrenen, ardından geçen yıllar içinde kendi işini kurma cesaretiyle riske girmekten çekinmeyen ve bugün üç farklı sanayi dalında üç büyük şirketi yöneten Canoğlu Asansör Sanayi (CASLIFT) Yönetim Kurulu Başkanı Bünyamin Canoğlu.
“HAYALİMİZ, SEKTÖRE YÖN VEREN BİR TÜRK MARKASI OLMAK”
1994 yılında başladığı mesleğinde 25 yılını dolduran Bünyamin Canoğlu; ortakları Yakup Canoğlu, Aysel Canoğlu ve 100 kişilik kadrosuyla Ankara’da 10 bin metrekarelik bir fabrika alnından dünya pazarına kabin ve kapı imalatı yapıyor. Sektörde pek çok kişi CASLIFT’i bilse de markanın arkasındaki bu başarılı isime henüz yabancı... Gelecekte adını daha sık duyacağımız Bünyamin Canoğlu’nun sektördeki başarı hikayesini, hayallerini, bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme aşkını ve asansörde bir Türk Markası yaratma tutkusunu tüm ayrıntıları ile ilk kez özel röportajımızdan okuyacaksınız...
Sanayi alanında çalışmaya ilk nasıl başlamıştınız?
Sanayiye ilk girdiğimde 12 yaşımdaydım. 1986 yılının temmuz ayında Ankara yeni sanayiide Tepe Conta Balata olarak bilinen ilk ustam Metin Nal’ın yanında çırak olarak başladım. Ustam beni çok iyi yetiştirdi, hem teknik hem satış konusunda çok fazla deneyimim oldu. Metin Usta metal nasıl işlenir, neler yapılır gibi her konuda beni yetiştirdi asla bilgi saklamadı. Çocuk olmamıza rağmen müthiş bir bilgi birikimi kazanmam için çaba gösterdi. 1994 yılının mart ayında ise şimdiki ortağım kardeşim Yakup Canoğlu ile beraber bir iş kurmaya karar verdik. Askere gitmeden hemen önce Büyüksanayi’de 27 metre karelik bir alan kiralayarak işimizi kurduk. O gün bugündür de canla başa işimizi peşindeyiz. Şükür ki; 25 sene önce 2 kişi başladığımız işimizde, şimdi 10 bin metrekare bir alanda 100 personelimiz ve birbirini destekleyen üç farklı sektörde çalışan fabrikamızla yolumuzdan sapmadan ilerlemeye devam ediyoruz.
Bu sene Canoğlu Grup olarak 25. yılınızı doldurdunuz. Meslek hayatınız açısından nasıl bir 25 yıl geçirdiniz?
25 yıl hep bir öğrenme ve yeni alanlar keşfedip yeni hedeflere ilerleme şeklinde geçti bizim için. 25 yıla rağmen kendimizi hep yeni, hep taze görüyoruz. Bunu da daha çok bu öğrenme ve yeni hedeflere odaklanmaya borçluyuz. 1994 yılında ilk olarak debriyaj balatası revizyonu ile işe başlamıştık. Ortaklarım kardeşim Yakup Canoğlu ve eşim Aysel Canoğlu ile çalışma disiplinimizi ve hevesimizi yıllar içinde hiç kaybetmeden daha iyi nasıl olabilirizin derdine düştük. Hiç bir zaman biz “tamamız” demedik. Kazandığımızı her zaman işimize yatırım olarak geri çevirdik. 1995 yılında debriyaj imalatına başladık. Canoğlu şu an üç kolda hizmet veren bir şirket. Birincisi, lazer kesim ve fason imalatı ile OSTİM O.S.B yerimizde hizmet veriyoruz. İkincisi, 2001 yılından buyana içinde olduğumuz asansör sektörüne hizmet eden ve şu an kabin, kapı ve paket asansör olarak hizmet verdiğimiz CASLIFT. Üçüncüsü de Debriyaj ve balata üretimi yaptığımız PARS isimli şirketimiz.
“KENDİ MARKAMIZI TAŞIYAN FARKLI ÜRÜNLER GELİŞTİRME HAYALİ
İLE YOLA ÇIKTIK”
Asansör sektörü ile tanışmanız nasıl oldu?
Biz Ankara OSTİM O.S.B. ve Sincan O.S.B. ‘de debriyaj imalatı dışında 7 farklı lazer makinamızla çeşitli fason üretim işleri yapıyorduk. Çalıştığımız pek çok firma vardı. Bu firmalar arasında asansör sektöründen de müşterilerimiz oldu. Biz bu dönemde asansör parça üretimi ile tanıştık ve 2001’de ciddi bir ivme göstererek küçük mekanizmaların üretimiyle asansör sektörünün artık bir parçası haline geldik. 14 yıllık asansör parçası imalatı tecrübemizin ardından kabin ve kapı imalatına başladık. 2015 yılı itibariyle CASLIFT kapı ve kabinler piyasada kendine yer bulmaya başladı. Son dört yıldır aktif bir şekilde iç ve dış piyasada adımızdan söz ettirmeye başladık. Açıkçası asansör sektöründe; herkes birbirini kopya ediyor, yeni bir şey görmek çok zor. Biz sektöre girerken, kendi markamızı taşıyan farklı ürünler geliştirme hayali ile yola çıktık. Yeni olmamıza rağmen pek çok önemli başarıyı elde etmemizi de bu hayale borçluyuz.
METAL İLE OYNAMAK BİZİM İŞİMİZ
Üretim için yola çıkma sebebiniz için piyasadaki eksikleri işaret ettiniz. Peki CASLIFT ürünlerinin farkı için neler söylersiniz?
2001 yılından beri sektörde farklı firmalara üretim yapıyoruz. Pek çok markanın, pek çok ürününü üreten bir firma olarak, piyasandan kimi zaman farklı talepler kimi zaman da şikayetler dinleme fırsatımız oldu. Bu da bize sektörün neye ihtiyacı var bunu en yakından görme fırsatı verdi. Özellikle montaj firmaları ile çok sık iş yaptığımız için kabin ve kapı imalatında sahadan gelen talepler doğrultusunda bir modelleme yaptık. Uzun çalışmalar sonucunda CASLIFT ürünlerinde önemli bir kaç değişiklik yaparak montaj süresini kısaltan ürünler imal ettik. Bizim gördüğümüz montajı zorlu ve uzun süren kabinler vardı. Bizim metalden gelen bir bilgi birikimiz var. Özellikle hammaddenin şekillendirmesi konusunda uzun yıllardır süren bir deneyime sahibiz. Açıkçası metali şekillendirmek bizim işimiz. Metal kesip bükmeyi, şekillendirmeyi çok iyi bildiğimiz için yaptığımız değişiklikler kabin kurulumlarında büyük rahatlıklar getirdi. Montajı uzun süren kabinler, bizim imalatlarımızla maksimum bir saat içerisinde kurulabiliyor. En büyük farklarımızdan birisi budur. Ayrıca sadece teknik kolaylıkları değil, görsel anlamda da göz dolduran işler çıkartıyoruz. Bizim için tasarım, teknik kurulumu kadar önemli. İkisi birbirini tamamlıyor. Asansör son derece hassas ve son derece nezaket isteyen bir iş.
CASLIFT’i gelecekte nerede görüyorsunuz?
Biz Canaoğlu ailesi olarak bugünlerimizi inanç ve hayallerimizle inşa ettik, inşallah geleceğimizi de aynı inanç ve hayallerimizle inşa edeceğiz. CASLIFT markamızı gelecekte asansörün tüm parçalarını üreten ve sektörün geleceğine yön veren bir yapıya getirmek istiyoruz. Kabin ve kapı imalatı ile başladık ama paket halinde müşterilerimize sunabileceğimiz tüm asansör parçalarını üretmek için alt yapımızı oluşturuyoruz. İnşallah ömrümüz yeterse, motorundan rayına kadar her şeyi üretebileceğimiz bir büyümeyi hedefliyoruz. Tabi ki hedefimiz Türkiye sınırlarında kalmak değil. Hayallerimizde kalite ve pazar anlamında Avrupa firmalarıyla yarışmak var. 14 aydır CEO’muz Tamer Tazefidan ile dış ticarette de önemli yollar kat ettik. İhracatımız ciddi anlamda güçlendi. Şu an ilk yerimizi Cezayir’de açtık. İkinci aşamada ise tüm Afrika pazarına hizmet edecek bir fabrika planlıyoruz. Bir yıl içerisinde üretimin orada başlaması şeklinde bir iş planını hazırladık. Bu fabrika ile birlikte Cezayir’deki ilk üretici firma olacağız. Oradaki markamız şimdiden pazarı belirleyen bir marka haline geldi diyebiliriz
“KÜÇÜLMEYE GİTMEK YERİNE, PAZAR PAYINI BÜYÜTMEYE BAKMAK
EN DOĞRUSU”
Piyasanın zor döneminde ciddi yatırımlar yapıyorsunuz. Bu da bir cesaret işi. Neler söylersiniz?
Aslında biz tüm bu yatırımları ülkemiz için yapıyoruz. Ekonomik krizin içerisine girip, başımızı iki elimizin arasına alarak küçülmeye gitmektense, ülkenin geleceğine katkıda bulunabilmek amaçlı aslında tam da bu dönemde yatırım yapmamız gerekiyor. Yoksa ülkelerin çok iyi olduğu dönemlerde yatırım yapmak çok da zor bir iş değil. Bu dönemde yatırım yapmamız lazım ki ülkemiz kalkınsın. Bütün sanayicilerin bunu düşünmesi gerekiyor. Küçülmeye gitmek, eleman çıkartmak yerine, pazar payını büyütmeye bakmak en doğrusu.
“TEKNOLOJİ VE MAKİNA YATIRIMLARI ODAKLI ÇALIŞMAYI BİR KENARA BIRAKARAK İNSANA YATIRIM YAPMALIYIZ”
Genç ve yenilikçi bir patron olarak çalışanlarınızla aranız nasıl?
Öncelikle kendimi bir patron olarak görmüyorum. Çalışan personelimizle patron-çalışan ilişkisinden çok omuz omuza yürüdüğümüz bir iş arkadaşıyız. CASLIFT yatırımını insana yapan bir şirket. Bizim ülkemizde sanayi deyince hep makina yatırımı olarak görülüyor ama aslında bu yanlış. Uluslararası pazara açıldığınızda büyümenin trendinin sadece makina değil insan da olduğunu görüyorsunuz. Biz artık sadece teknoloji ve makina yatırımları odaklı çalışmayı bir kenara bırakarak insana yatırım yapmalıyız. Canoğlu’nun bunu başardığını söyleyebiliriz. Bir de şuna inanıyoruz; başarı mutluluğu değil, mutluluk başarıyı getiriyor. Çalıştığımız mesai arkadaşlarımızın mutluluğu ve huzurunu sağladığımız sürece şirket olarak da başarılı olabileceğimize inanıyoruz. CASLIFT’de kadın çalışan oranı da çok yüksektir. Çünkü kadınlar daha disiplinli ve dikkatli. İmalat sektörü hata kaldırmıyor. Dolayısıyla kadın gücünü imalatta çok önemsiyoruz. Ortağım ve eşim Aysel Canoğlu imalat sektöründeki başarılı kadınlara iyi bir örnektir. Onun dikkati ve disiplinine CASLIFT çok şey borçludur.
Sizi başarıya götüren en önemli özelliğiniz nedir?
İnanç ve hayallerim diyebilirim. Onca yıla ve onca zorlu yollara rağmen hala hayallerimin var olması ve inançla bu hayallerin peşinden gidebiliyor olmak insanı başarıya taşıyacak en önemli şey bence. Benim çalışma azmimi tetikleyen ise “Türk Malı” kalitesi ve gücünü ispatlamak.
“TÜRK ASANSÖR SEKTÖRÜ İÇİN FİYATTA DEĞİL KALİTEDE YARIŞ ZAMANI”
Yerli asansör markalarına güvenilirliği ve bilinirliğin arttırılması konusunda düşünceleriniz neler?
Türk markaların yaptığı en büyük yanlış kaliteye değil, fiyata oynuyoruz. Bu oldukça yanlış bir tutum. Müşteriye kalitemizi arttırarak gitmek yerine, fiyat politikası geliştirip gidiyoruz. Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz ama unutmamalı ki dünyanın en büyük ekonomilerinden birisiyiz. Yatırıma çok fazla destek var. Biz dürüst ve kaliteli mal üretirsek yerli asansörcüye güven de bilinirlik de artacaktır. Asansörde hep sektörden şikayet ediyoruz ama açıkçası şikayet etmeye hakkımız yok. Çünkü tabiri caizse, kendi kendimizin kuyusun kazıyoruz. Eğer imalatçı ürünün kalitesine güveniyorsa fiyatta her zaman dik durabilmeli. Ben inanıyorum ki; güçlü olduğumuzu hissedersek kalitemizden de ödün vermezsek Türk asansörlerinin hem yurt içi hem de yurt dışında pazarı çok büyüyecektir. Artık Türk asansör sektörü için fiyatta değil kalitede yarış zamanı.
Avrasya Asansör Fuarı nasıl geçti?
Bu bizim Avrasya Asansör Fuarı’na ikinci katılmamızdı. Samimiyetle söyleyebilirim ki beklentimizin çok üzerindeydi. Tek sorun iki fuar düzenleyicisinin aynı zamanda yapılıyor olması. Buna bir çözüm bulunmalı. Ama onun dışında özellikle yabancı ziyaretçi bir hayli fazlaydı. Standımız hiç boş kalmadı diyebilirim. Fuara 81/20 standardına uygun olarak kabin ve kapılarımızı götürdük ve oldukça da ilgi gördü. Bundan sonraki yıllarda da yerli asansörcünün sesini duyuran Avrasya Asansör Fuarı’nı desteklemeye devam edeceğiz.