2021 Yılı Biterken

Halim AKIŞIN
Neta Sertifikasyon ve Teknik Kontrol Ltd. Şti.
Teknik Koordinatör
h.akisin@netasertifikasyon.com 

Değerli okuyucular,

Ülkemizde montaj faaliyeti konusunda yazılacak birçok şeyi olmasına rağmen okuyan ve okuduklarını dikkate alıp uygulayan işgücü maalesef ki çok düşük rakamlarda. Ülkemizin olumlu yada olumsuz durum tespitine ilişkin paylaşabileceğimiz birçok hikâyemiz bulunmaktadır. Geçtiğimiz ay Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Asansör Sektör Raporu yayımlandı. İlgilenenler Bakanlığın sitesinden temin edebilir. 2021 faaliyet rapora göre; 

  • Ülkemizde faaliyet yürüten sanayi sicil belgesi bulunan 2772 adet asansör monte eden ve asansör aksam üreticisi yer almaktadır. 
  • Asansör aksam üreticisi 285,
  • Hizmet yeterlilik belgesi sahibi 3072 
  • Monte eden, servis hizmeti sunan, aksam üreten 31.586 

SEKTÖR RAPORUNDA GÖRÜNMEYENLER 

Bu rakamlar üzerinden değerlendirme yapmak mümkün, ancak değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum. Raporda ilginç olan Bakanlık tarafından yetki verilen ve yapılan tüm faaliyetlerin izlenebildiği bir yapıda çalışan sayısı ve kuruluş bilgileri yer almamaktadır. Elimizdeki bilgilere göre 19 kuruluş Bakanlık tarafından onaylanmış kuruluş, 39 adet muayene kuruluşu faaliyet yürütmektedir. Yine yaklaşık 1500 civarında denetim personeli ile faaliyet yürütüldüğü tahmin edilmektedir. Ayrıca meslekî yeterlilik konusunda TÜRKAK’tan akredite 11 kuruluş yer almaktadır. 

Yaklaşık 800 bin asansör olduğu tahmini ile ilk A tipi muayene kuruluşlarının görevlendirilmesi sonrasında pandemi koşullarına rağmen bu yıl 600 bin civarında asansörün muayenesi yapılabilmiştir. Ülkedeki birçok olumsuzluğa rağmen oldukça büyük başarı olarak değerlendirmek gerekir. Montaj faaliyetinin çeşitli sebeplerden ötürü düşüş eğilimine girmesine rağmen, sektör ayakta kalmak için oldukça emek harcamaktadır. Bu emeğin maalesef yeterli oranda ihtiyaçları karşıladığını söylemek pek mümkün görünmemektedir.

Genel verilerden bahsettikten sonra gündemden hiç düşmeyecek bir konu var -ki tedbirlerin ekonomik koşullar sebebiyle her geçen gün yok sayıldığı zamanları yaşıyoruz. Geçtiğimiz ay Bursa ilinde yaşanan iş kazasının akabinde İzmir ilinde meydana gelen bir iş kazası tedbirlerin yok sayılmasının sonuçlarını en ağır biçimde bizlere göstermektedir. Maalesef ülkemiz iş kazalarını önleme konusunda oldukça başarısız ve sonuçlarını hep beraber görüyoruz. İş kazalarının irdelenmesi ve sektöre iyi anlatılması gerekir ki bu alanda çalışan yada çalışmak isteyen sayısının sürekli şikâyet konusu olduğu ülkemizde tedbirlerin alınmaması yada uygulanmaması sonrasında bu kazaları “Allah rahmet eylesin!” veya “Başınız sağ olsun!”dan öteye taşıyamayız. Yaşanan kazaların irdelenmesi için sektör olarak bir komite kurulabilir ve bu kazaların detaylı incelemesi ile önlenmesi için gerekirse yasal şartların ağırlaştırılması ve bu konuda denetimlerin artırılması sağlanabilir. Bakım ve servis konusunda nasıl bir Servis Teknik Yöneticisi şartı getirilmiş ise aynı şekilde montaj alanında da Montaj Teknik Yöneticisi şartı getirilebilir. Ayrıca montaj firmalarının çalışma koşulları konusunda iyileştirme ihtiyacı bulunmaktadır. 

İŞ KAZALARI ÖNLENEBİLİR 

Konuya teknik olarak basit ve sade şekilde irdeleyelim. Yaptığımız işin risk analizlerinde ilk değerlendirmemiz gereken konunun yüksekte çalışma sonucu “düşme tehlikesi” olduğunu hatırlatmak gerekir. Bunun için gerek montaj gerekse servis hizmeti sırasında tedbirlerin yeterli seviyede alınmış olması gerekir. Bu tehlikenin sonuçları oldukça ağır olmakta olup “ölüm yada ağır yaralanmalı” felç kalma dahi ihtimal dâhilinde olabilmektedir. Bu kadar şiddetin ağır olduğu bir tehlikede tedbirlerin sözlü yada yazılı olarak yapılacak birkaç basit şey ile çözümlenmesi mümkün değildir. Daha katı kurallar ile düşme açıklıklarının kapatılması, düşme ihtimali olan yerlerde bağlantılı şekilde çalışma gibi kesin ve kalıcı çözümler üretilmeli ve üretildiğin kontrol edilmelidir. Aksi hâlde bu boşluklar ilerleyen yaşamımız içerisinde keşkelerin ötesinde ağır travmatik sonuçlar olarak yer alacaktır. Aşağıda yer alan uyarı işaretlemelerine uymanın ve sadece formalite icabı olmadığını bir kez daha hatırlatma ihtiyacı hissediyorum. Bu tedbirlerin alınması sadece yetkili firma, yetkin personel ve yetkili ve sorumluluk sahibi denetleyicilerin bir görevi değildir. Bu tedbirler bilinçli ve sürdürülebilir bir güvenli iş yeri oluşumunu da sağlayacaktır. 

a)       b)