“Türk Asansör Sektörünün Geleceği İhracat Yatırımlarında”

MEHMET ÖZLÜ  / ASP MÜHENDİSLİK VE DECO ASANSÖR KURUCU ORTAĞI

Haber Asansörü, bu sayısında sektörün en genç patronunu ağırlıyor. ASP Mühendislik ve DECO Asansör kurucu Ortağı olan Mehmet Özlü, 36 yaşına iki farklı firmanın kuruculuğunu ve yöneticiliğini sığdırmış, sektörde henüz on yılını tamamlamış olmasına rağmen çevresindeki tüm çalışanlarının güvenini, sevgisini ve saygısını kazanabilmeyi de başarmış. Makina Mühendisi olan Mehmet Özlü, farklı bakış açılarına sahip çalışma disiplinleri ile sektöre farklı bir vizyon katacak yeni kuşak yöneticilerden... Özlü, hem başarı hikayesini, hem de ortakları Melih Yalçın ve Salih Dağhan ile birlikte kurdukları ASP Mühendislik ile DECO Asansör’ün son dönem faaliyetlerini bizlerle paylaştı...

ASP Mühendislik ve DECO Asansör Kurucu Ortağı Mehmet Özlü Makina Mühendisliği okurken tanıştığı asansör sektörüne, çoğu genç sektör temsilcilerinin aksine aileden gelen bir etki ile katılmamış. Babasının Kayseri çarşında halı ve soba satan dükkanında ilk ticaret deneyimini yaşayan Özlü, üniversite yıllarında yolunun kesiştiği sektöre giriş hikayesini şöyle anlatıyor...

MEHMET ÖZLÜ: 

Benim  asansörle tanışmam Mias Asansör’ün kurucularından Nuri Kuzan’ın ortağı Ahmet Şahin ile birlikte oldu. Ahmet Şahin benim üniversiteden arkadaşımdı. Okul yıllarında onunla birlikte Mias Asansör’e gide gele sektöre aşinalığımız oldu. Makina Mühendisliği okuduğum için derslerimizde özellikle asansör ile ilgili bölümler benim ilgi alanımdı. Çocukluğumdan itibaren ise babamın çarşıdaki halı ve soba dükkanında çıraklık yapmıştım. Kayseri’de adettir, çocuklara yaz tatillerinde su olsun sattırılarak mutlaka ticarete atılmaları sağlanır. Ben de babamın yanında her yıl, Kayseri çarşısında ticaretin merkezinde çalışma imkanı buldum. İşin ticaretini, pazarlama ve satış kısmını burada öğrendim diyebilirim. Ama yolum mühendislikle ve ardından da asansör ile kesişince kariyerimi bunun üzerinden kurmaya karar verdim. Sektörde çok uzun süredir çalışan hem yaşça hem de meslek deneyimince büyüğüm olan Elektrik Elektronik Mühendisi Melih Yalçın ve Mias Asansör ile birlikte Aspa Plan Proje isimli bir şirket kurarak mühendislik ve belgelendirme hizmeti vererek yola başladım. Ardından Melih Yalçın ile birlikte ASP Mühendislik firmasını kurduk. 2014 yılında inşaat sektörünün çok canlı olduğu bir dönemde kurulmuş olmamız ve o dönemde herkesin olduğu gibi bizim de rüzgarın arkamızdan esmesiyle, hızla büyüyerek gelişim gösterdik. 2017 yılına geldiğimizde ise DECO Asansör’ü kurarak hayalini kurduğumuz bir marka olabilmek amacıyla imalat alanına da geçiş yaptık. DECO Asansör’ün kuruculuğunda ise yine sektörde alanında uzmanlaşmış duayen isimlerden Salih Dağhan ile ortaklığımızı büyüttük. Firmalarımız geçmişi yeni ama arkasındaki ekip 25-30 senelik deneyimlere sahip isimlerden oluşuyor. Biz bu deneyimleri kendi markalarımızın altında birleştirerek projelendirmeden, danışmanlığa, üretimden, ihracata kadar pek çok alanda hizmet veren bir asansör markası olma yolunda ilerliyoruz.

“Yaptığımız işin arkasında durarak kısa sürede güven sağladık”

ASP ve DECO çok ortaklı bir grup firması ve asansör deyince her alanda hizmet veren bir yapıya sahip. Bu yapının size artıları ve eksileri neler? 

Bizim iki markamız da birbirini destekleyen, birbini besleyen ve birbirine hizmet eden alanlarda hizmet veriyor. Dolayısıyla bu yapı bize her zaman artılar ekliyor diyebilirim. ASP ile biz ilk olarak teknik hizmetler veren bir projelendirme ve mühendislik firması olarak başladık. Onun üzerine satışı ilave ederek bayilik, imalat ve ihracat olarak devam ettik. DECO kısmında ortaklarımız arasında üç ayrı montaj firması da var. Güvendiğimiz yol arkadaşlarımızı DECO ortaklığına dahil ederek bir grup firması halinde çalışmayı tercih ettik. İşimizin müteahhitlik aşamasından başladığını düşünürsek; asansör sektörüne projelendirmeden imalâta, imalâttan montaja ve hatta ihracata kadar, bizim kadar geniş kapsamlı hizmet veren başka firma sanırım yoktur. Yaptığımız işin arkasında durarak kısa sürede güven sağladık. İşimizin arkasında durmak ve ürünümüzü sattıktan sonra satış sonrası destek ağımızla takibini sağlamak bizim en önemli şirket politikamız diyebilirim.

Adana’da da bir şubeniz var. Buradaki işlerinizden de bahseder misiniz biraz?

Kurulduğumuz sıralarda, projelendirme ve satış hizmeti verirken Adana bölgesinde asansör malzemesi satan bir firmanın olmadığını tespit ettik. Pazar açısından bölgenin biraz daha uygun olduğunu gözlemledik ve ASP’nin bir şubesini de buraya açmaya karar verdik. Sektörümüzde ne yazık ki teknik manada çok fazla bilgi eksikliği var. Bizim firmamız teknik alanda da asansör firmalarına önemli çözümler sunduğu için gerek Kayseri’den, gerekse Adana’dan Türkiye’nin her yerine çok kısa sürede hizmet veren ve sektörün aradığı bir firma haline geldi.  Asansör firmalarında bir mühendis firması olarak başlayıp büyüyen çok az yerli markamız var. Bu yeni yeni Türkiye’de oturmaya başladı. Açıkçası bunda 2012 yılında başlayan periyodik muayenelerin ve denetimlerin artmasının etkisi çok fazla. Biz gördük ki bu döneme kadar firmalarımızda mühendislik kısmın boş bırakmış ve yarım yamalak yapılmış projelerle işler tamamlanmaya çalışılmış. Dolayısıyla bizim gibi faaliyet gösteren firmalara burada çok iş düşüyor. 

“İşimizle ilgili karamsarlığa düştüğüm anlar iş kazaları ile ilgili acı tecrübelerim diyebilirim”

Sektörün neredeyse en genç patronu olarak kısa zamanda uzun yollar kat etmiş ve işinizi de severek yapıyorsunuz. Ancak keşke asansör sektörüne girmeseydim dediğiniz zamanlar oldu mu?

Hem de çok yakın bir zamanda oldu. Bu sabah Adana’daki bir müşterimizin çalışanının asansör kazasında hayatını kaybettiğini öğrendik. Ben bunun gibi 5-6’ya yakın ölümlü asansör kazasında bilirkişilik yaptım. Olay yerine Savcı ile birlikte ilk gittiğimde oradaki kötü manzarayı görüyorsunuz ve çoğu zaman o kişi sizin tanıdığınız bildiğiniz bir arkadaşınız ya da bir şekilde dokunduğunuz bir insan oluyor. İşte o zamanlarda edindiğiniz başarı, mesleğinizden duyduğunuz mutluluk hepsi siliniyor ve keşke bambaşka bir işte çalışsaydım dediğiniz oluyor. İşimizle ilgili karamsarlığa düştüğüm anlar iş kazaları ile ilgili bu acı tecrübelerim diyebilirim. Maalesef bunu her yıl yaşıyoruz ve önüne geçemiyoruz.

“Sektörümüzün çözemediği en büyük sıkıntı işçi kazaları”

Neden bu kazaları önleyemiyoruz? Bir bilirkişi olarak bu konuda görüşünüz nedir?  

Aslında bu kazaların önlenmesi için her türlü önlemlerimiz ve güvenlik tertibatımız mevcut.  Ama maalesef bizim ustalarımız kendilerine o kadar güveniyorlar ki, bir gün önemsemedikleri güvenlik önlemlerinin hayatlarını kurtaracağını düşünemiyorlar. 2012 yılına kadar periyodik kontroller hayatımıza girmeden önce sıklıkla yolcu kazalarını duyuyorduk. Ama çok şükür ki periyodik muayenelerin başlamasıyla yolcu kazalarının önüne ciddi orada geçildi. Ama ülkemizde sektörümüzün çözemediği en büyük sıkıntı işçi kazaları. Özellikle asansör montajı yapılırken kurulum aşamasında ya da revizyon yapılırken gittiğimiz, gördüğümüz kazalarda %80 oranında işçinin kendi hatasından kaynaklanan durumlar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğu, yılların getirdiği deneyime dayanarak kendine aşırı güvenmekten kaynaklanan hatalar. İş verenin yaptığı hatalar da görüyoruz. Kuyu içerisinde alması gereken önlemleri almayan iş verenler de var. 

“Asansör, dünyanın en güvenli ulaşım aracı”

MEHMET ÖZLÜ:

Dünyada günlük 1 milyar insan dikey ulaşım araçları ile ulaşım sağlıyor. Düzgün kurulan bir elektronik asansör sisteminde bir çok güvenlik önlemi var. Üstelik bu güvenlik sistemleri elektronik olarak değil, mekanik olarak sağlanmış. Yani elektroniğin hatasına da mahal vermiyor. 5 halat sistemli bir asansörde halatların 4’ü kopsa bile o tek halat tüm asansörü çekebilir. Bir tonluk asansöre 12 tonluk halat bağlanıyor. Asansör doğru kişiler ve ehil insanlar tarafından yapılırsa dünyanın en güvenli ulaşım aracıdır. Kazaların tek sebebi ise insan hatası ile kendine çok güvenerek gerekli önlemlerini almamaktan kaynaklı.

“Sadece üretici firmaların değil montaj firmalarının da yurtdışına 
açılması şart”

ASP Mühendislik ve DECO Asansör’ün son dönem faaliyetlerinden de bahseder misiniz?

Öncelikle ASP Mühendislik bizim kalemizdir. DECO Asansör’ün gelişimini de sağlayan ASP’dir diyebiliriz. ASP Mühendislik’in Melih Yalçın idaresindeki hizmet birimi montaj firmalarına belgelendirme, danışmanlık, kalibrasyon, TSE danışmanlığı gibi alanlarda çalışmalar yapıyor. Diğer taraftan ASP’nin benim idaremde olan bir de malzeme satış birimi var. Kayseri ve Adana’dan tüm Türkiye’ye ve yurtdışına  komple asansör malzemesi satışı yapıyoruz. Bizim burada farklı bir özelliğimiz de yurtdışına yaptığımız paket asansör satışlarında montaj dahil hizmet veriyoruz. Yurtdışı talepleri artık sadece paket asansör değil, montaj dahil hizmetler şeklinde. Çünkü tahmin edeceğiniz üzere yurtdışında pek çok ülkede işçilik yok ve bizim tespit ettiğimiz en büyük ihtiyaçlardan biri de montaj ihtiyacı yönünde.  Sadece üretici firmaların değil montaj firmalarının da yurtdışına açılması şart. Asansörde dış ticaretin yönelimi, komple asansör sistemine montajın da dahil edilmesi şeklinde olmalı. Bizim beraber çalıştığımız çözüm ortaklarımız ile müşterilerimize bu alanda da hizmet veriyoruz. DECO Asansör olarak ise otomatik kapı ve kabin imalatı yapıyoruz. Şu an sadece bu iki üründe yoğunlaşmak istiyoruz. Bizim burada tek önem verdiğimiz ve ödün vermediğimiz şey kalite. Kendi yaptığımız imalatta kâr marjımızdan kısarak, maliyetlerimizi yükselterek kaliteyi ön plana çıkarttık. Bunun geri dönüşlerini önümüzdeki dönemde alacağımızı düşünüyoruz. 

“Türk asansör sektörünün geleceği ihracat yatırımlarında”

ASP ve DECO olarak gelecek projeleriniz ve hedefleriniz nelerdir? 

Dış ticaret ile ilgili işlerimize ağırlık vermeyi hedefliyoruz.  ASP ve DECO’nun ihracat ağını genişletmek adına dış ticaret firmamızı kurarak oradan ilerlemek istiyoruz. Hammadde ithalatını ve ihracat çalışmalarımızı da yine buradan yapmayı planlıyoruz. Kuveyt, Özbekistan, Mısır, Arnavutluk ile faal işlerimiz mevcut. Kuveyt’deki anlaşmalı bayimiz ile burada önemli işler yapıyoruz. Tüm asansör firmaları olarak ihracat alanında ciddi çalışmalar yapmalıyız. Geçtiğimiz 10 yıl asansör sektörü için dolu dolu geçti ama ayakta kalabilmemiz için asıl bundan sonraki 10 yıl önemli. Açık konuşalım, rüzgar herkesin arkasından esti ve işini iyi yapan hemen herkese kazandırdı. Ama bundan sonra kimler nasıl bir yön çizecek ve ayakta kalacak çok önemli. Türk asansör sektörünün geleceği ihracat yatırımlarında diye düşünüyorum. Buradaki riski yönetebilmek firmaları öne çıkartacaktır. Çünkü iç piyasanın durumu malum. İnşaat sektöründe daralma var, yeni proje yok. 

“ASANSÖR SEKTÖRÜ TÜRK EKONOMİSİNİN GELECEĞİDİR” 

rk asansör markalarına yurt dışındaki talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Yatırımlarını doğru yapan, doğru işbirlikleri kuran firmalar için yurt dışında önemli pazarlar mevcut. Dış pazarda Türk ürünlerine ciddi bir talep var. Ama asansörün ihracatı konusunda Türk firmalarına devlet desteğinin sağlanması lazım. Sanayi ve Ticaret Odalarının yerli firmalar ile yurt dışında ürünleri talep edebilecek firmalar arasında bir köprü oluşturabilecek imkanların sağlanması lazım. Güvenli  müşterilerin bulunması konusunda yardımcı olunmalı. Aslında bu ticaret ve sanayi odalarının görevleri arasında ama maalesef asansör sektörü biraz geri planda kalıyor. Bir de sanırım bizler de bir farkındalık yaratamıyoruz. Şu anda savunma sanayi ve enerji çok talep görüyor.  Asansör sektörü savunma, enerji ve otomotiv sektörü kadar önemlidir. Üstelik Türk ekonomisinin de geleceğidir. Tüm ürünlerimiz yurt dışında bu kadar talep görürken bizler, yatırım alanlarında destekler göremiyoruz. Ben federasyonun da bu konuda bir çalışması yapması gerektiğini düşünüyorum. En azından bir farkındalık ve kamuoyu oluşturulması konusunda bir çalışma yapılması önemlidir. Üreticilerin desteklenmesi, yurtdışı fuarları konusunda bilgilendirme gibi çalışmalar önemli başlangıçlar olabilir. Asansör yabana atılacak bir sektör değil.

Melih Yalçın ASP Mühendislik Kurucu Ortağı

ASP Mühendislik, sektörnde çok önemli tartışmaların yaşandığı muayenelerde danışmanlık hizmeti veren, avan projelerin hazırlanması konusunda teknik hizmet sağlayan bir firma. ASP Kurucu Ortağı Melih Yalçın’ı bulmuşken ona sektör deneyimlerinden yola çıkarak gerek periyodik kontrollerde, gerekse avan projelerde karşılaştıkları en büyük sıkıntıları sorduk. Yalçın, en büyük sorunun yorum farkı olduğunu şöyle anlattı:

“EN BÜYÜK SIKINTI YORUM FARKINDAN KAYNAKLANAN ÇÖZÜMSÜZLÜKLER”

Bence en büyük sıkıntı yorum farkından kaynaklanan çözümsüzlükler. Örneğin araç muayenesine gidiyorsunuz TÜVTÜRK ilgileniyor ve Türkiye’nin neresinde, hangi istasyona giderseniz gidin aracınız aynı standartlarda muayene oluyor. Bizim sektörümüzde muayene kuruluşlarında bir standart yok. Gelen muayene uzmanının yorumuna göre muayene yapılıyor. Yani belli bir standart oluşturamıyoruz. Aynı muayene kuruluşunun içerisindeki denetçiler bile birbiri arasında kopukluklar yaşanabiliyor. 

Bu yorum farkı nasıl çözülebilir?

Aslında bunu MMO bir ölçüde çözdü. Onların ilgilendikleri yerlerde tek bir yorumdan ilerliyor muayeneler ama onun dışındaki yorum farklarını Sanayi Bakanlığı’nın çözümlemesi gerekiyor. Bu da muayene elemanlarının belirli zamanlarda toplanarak, tartışma yaşanan maddeler üzerinde bir görüş birliğine varılması üzerine, belirli zaman aralıklarında seminerler düzenlenerek çözümlenebilir görüşündeyim. Çünkü artık sektör şu duruma geldi; “hangi belediye ya da hangi muayene kuruluşu ne ister, buna göre hazırlığımızı yapalım” diyoruz.  Neredeyse her belediye ve her muayene kuruluşuna göre farklı bir uygulama var ve aynı asansör için birinde yaptığımız diğerinde geçerli olmadığı için duruma göre prosedür hazırlamak zorunda kalıyoruz. Asansör firmaları kadar muayene kuruluşlarının da belli bir standarda gelmesi lazım. 

“ARTIK AVAN PROJELERE SADIK KALINIYOR”

Avan ve uygulama projeleri ile ilgili olarak ise; Biz ilk işe başladığımız dönemlerde bir proje kağıt üzerinde kimsenin önemsemediği bir şeydi. Açıkçası kimsenin bu projelere itibar ettiğini görmezdik. Ama biz ısrarla projelerimizi çizerdik. Belediyeler de artık işi sıkı tutuyor ve yapılan avan ve uygulama projelerin, inşaatlarda artık gerçek manada uygulandığını görebiliyoruz. Ondan önce müteahhitler kafalarına göre asansör boşluğu yapıyor, montajcı da buna uyum sağlamaya çalışıyordu. Ama şu anda projelere sadık kalındığını görüyoruz. 

Salih Dağhan DECO Asansör Kurucu Ortağı

DECO Asansör’ün yeni imalatları kapı ve kabin özelliklerini ise
DECO Asansör Kurucu Ortağı Salih Dağhan anlattı.

“SESSİZ, TİTREŞİMSİZ, HIZLI VE KONFOLU”

Bizim otomatik kapıda en fazla öne çıkan özelliğimiz sessizlik, titreşimsiz çalışma, hız ve konfor. Arıza ile ilgili bir sorunumuz çıkmıyor. Bir de yılardır bu işin içinde olduğumuz için kuyudaki arızaları, sök tak sıkıntılarını çok iyi biliyoruz. Bir bakımda ya da bir revizyonda usta nasıl daha kolay parçalara ulaşır, nasıl daha kolay takıp söker gibi kısımları araştırmaya yönelerek bu konuda çözümler sunmaya çalıştık. Bizim elimizde yaklaşık 1000’e yakın arıza kaydı vardı. Bu kayıtlardan yola çıkarak, kapıya nereden arıza gelir, en sıkıntılı alan hangisidir, gibi kayıtları çözümledik. Bunları nasıl önleriz diye düşünüp analiz ettiğimizde, bu işi tüm parçaları ayrı ayrı çıkarılabilir şekilde tasarlayarak çözdük. Kabinlerimizde ise sunta kullanmıyoruz. Bizim kabinlerimizin en büyük özelliği demonte ve cıvatalı olmasıdır. Diğer örneklerine göre hafif olmasını sağlıyoruz. Bu da asansöre pek çok artı sağlıyor. Mesela makinaya binen statik yükün az olmasını sağlıyor ve bu da makinanın ve tahrik kasnaklarının da ömrünü uzatıyor. 

“KABİN VE KAPILARIN KİMLİKLERİ KAREKODLARDA”

Bizim kabinlerimizde karekodlarımız var. Muayene elemanları geldiğinde o karekodları okuttuklarında kabinde kullanılan kompanentlerin yangın sertifikalarını, 81-20 uyumluluk sertifikalarını birebir görebilecekleri bir sistem kurduk. Ayrıca bizim kendi belgelerimizi, kullandığımız malzemelerin özelliklerini ve belgelerini hem kapı hem de kapılarımızdaki karekod uygulamaları sayesinde görebilirler. Hem müşterimize hem de muayene uzmanlarına da bu konuda bir kolaylık sağlıyoruz.