İşçiler Bakımından İş Kazası Nedir ?

AV. Zeynep Tepegöz
TÜRKİYE ASFED Avukatı

A

 

 

 

 

İŞÇİLER BAKIMINDAN İŞ KAZASI NEDİR ?

İş kazası, işçinin işverenin otoritesi altında bulunduğu bir sırada gördüğü iş veya işin gereği dolayısıyla aniden ve dıştan gelen bir etkenle onu bedensel veya  ruhsal zarara  uğratan olaydır.

İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?

6331 sayılı kanunda İş Kazası

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazası sayılan ve tazminat davası açılabilecek haller şunlardır:

  • İşçinin işverene ait işyerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılır. İşçinin ne şekilde yaralandığı veya öldüğünün önemi yoktur. İşçinin maruz kaldığı olay işyerinde gerçekleşmişse, iş kazası olarak kabul edilir ve tazminat davasına konu edilebilir. Örneğin, kalp krizi işyerinde gerçekleştiği takdirde Yargıtay tarafından, sadece bu nedenle iş kazası olarak kabul edilmektedir.
  • Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda işçinin maruz kaldığı fiiller iş kazası olup tazminat davasına konu olabilir.
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işçi kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle gerçekleşen her türlü olay iş kazası olarak tazminat davasına konu olabilir.
  • Emziren kadın işçinin, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda maruz kaldığı kazalar iş kazasıdır.
  •  İşçinin, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen her türlü kaza iş kazasıdır.  

İş Kazasının Bildirimi

İş kazası, işveren tarafından mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmek zorundadır. İşveren veya işçinin bildirimi üzerine SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenler. İnceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

İş Kazası Neticesinde Ceza Soruşturması

İş kazasının meydana gelmesiyle birlikte bağlı olunan kolluk birimine işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir. Bildirimin yapılmasıyla birlikte ilgili iş kazası için soruşturma dosyası açılır. İş kazasının ölümlü olması halinde   savcılık tarafından kusurlu şahısların tespit edilerek kusurlu kişiler aleyhine ceza davası açılmaktadır.

İş kazası nedeniyle ölüm meydana gelmesi halinde, şayet ilgililere  kusur atfedilebilmişse Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği ceza davası açılır ve şirket yetkilileri ve sorumlulukları tespit edilen şahıslar sanık olarak yargılanırlar. Kusurlu bulunan kişiler hakkında  ölüm halinde 2 yıldan 6 yıla kadar , ölümle birlikte birden çok kişinin yaralanmasına sebep olunmuşsa 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası  ile yargılanırlar.

İş Kazası Nedeniyle Açılan Davalar

İş Kazası Neticesinde SGK Tarafından Açılacak Rücu Davaları

 işçi geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde  SGK tarafından  gerekli yardımlar yapılarak geçici ödemesi ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, ölüm geliri yada ölüm aylığı vb.  ödemeler yapılmaktadır.

 SGK iş kazası neticesinde müfettiş raporlarına , açılmış olan ceza dosyalarını da dikkate alarak  işverenin kasti ve kusurlu hareketlerine, işverenin işçilerin sağlığını korumaya yönelik düzenlemelere uymamasına, mevzuatın gerektirdiklerini yerine getirmemesine göre kusur oranını belirler.  Kurum tarafından karşılanan işçiye ve hak sahiplerine bağlanan gelirlere ve aylıklara  ilişkin olarak Kurum da kusurları oranında işveren ve işverenle birlikte sorumlu olan kişilere rücu edilir.

Tespit Davası

İş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirilmesine rağmen meydana gelen olay SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmemişse hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir “iş kazasının tespiti davası” açılabilir.

 

TAZMİNAT DAVALARI

 

Maddi Tazminat  Davası

İş kazası geçiren işçi, ruhen ve/veya bedenen  uğradığı zararlar nedeniyle Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve devamında düzenlenen  hükümlere göre zararının giderilmesini talep edebilecektir. İş kazası neticesinde işçinin ölümü halinde; cenaze giderleri, tedavi giderleri (ölümden önce bir tedavi süreci var ise), çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradığı kayıpları talep edebilir. İş kazası neticesinde işçinin  bedensel zarara uğraması halinde, cenaze giderleri, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep edebilir.

İş kazasından kaynaklı maddi ve manevi  tazminat davaları hem asıl işverene hem de tüm alt işverenlere (taşeron) karşı açılabilir. Örneğin, A şirketi yaptığı inşaatın elektrik işlerini taşeron olarak B Şirketine vermiş, B şirketi de asansör işlerinin bir kısmını C şirketiyle birlikte yapmışsa; C şirketi işçisinin iş kazası neticesinde ölmesi halinde, müteselsilen ve müştereken ödenmek kaydıyla tüm şirketlere (A, B ve C) karşı iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

İş kazası geçiren işçi, işveren aleyhine açtığı maddi tazminat davasında  işçinin geleceğe yönelik hak kayıplarını da talep edebilmektedir.

İş kazası nedeniyle açılacak davalardan olan maddi tazminat davası için en önemli belgelerden biri SGK müfettişleri tarafından düzenlenen tutanaklar ve belgelerdir. Nitekim SGK müfettişleri, iş kazasını yerinde inceleyerek, tarafların ifadelerine başvurur, iş kazası geçiren işçinin sigorta bilgileri ve çalışma koşulları, maaşı vb. hususlarda bilgi sahibi olarak ve her türlü araştırmayı yaparak raporunu düzenler. Bu nedenle gerek kusur oranlarının belirlenmesi gerekse de işçinin iş gücü kaybının tespit edilmesinde SGK müfettişleri tarafından hazırlanan raporlar önemli işleve sahiptir.  SGK tedavi süresi sonunda önce sürekli iş göremezlik oranını belirler, oranı % 10 ve üstü olanlar için inceleme yapılır. % 10  dan az oranlar için inceleme yapılmaz, zira sürekli iş göremezlik geliri bağlanmaz. % 10’dan  az oranı olanları, kaza ve kusur oranlarının ispatı için SGK dışındaki delillere başvurması doğru olacaktır.

Manevi Tazminat Davası

Bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın ödenmesi şeklinde Borçlar Kanunun madde metninde ifade edilmiştir. Şayet ağır bedensel zarar veya ölüm halinde de zarar görenin veya ölenin yakınlarının da manevi tazminat talep edebileceği Türk Borçlar Kanununda yer almıştır. Yakınların manevi tazminat istemi için ağır zarar kavramı genelde sürekli iş göremezlik oranının % 50 olması olarak uygulanır. Ağır zarar görmeyenin yakınları manevi tazminat isteyemez, yalnızca kendi adına isteyebilir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

Destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazası neticesinde  ölümün  gerçekleştiği zaman ortaya çıkacak tazminat türüdür. Bu davanın açılması için öncelikle  iş kazası yada meslek hastalığı neticesinde bir ölüm meydana gelmiş olması, ölenin yakınlarının da bu şahsın desteğinden yoksun kalacak olmaları gerekmektedir. İşçinin ölümünden dolayı varsa eşi, çocukları, annesi, babası, bakmakla yükümlü olduğu kimseler, işçinin desteğinden yoksun kalmakta ve  maddi anlamda kayba uğramaktadır. Bu davayı açmak için, ölen işçinin  sağlığında destekten yoksun kalacağını iddia eden kişilere bakacak güçte olması ve tazminat talep edenler (davacılar), ölen işçinin yardımına muhtaç olmasına bakılır.

 

Görevli Mahkeme (İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat)

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri (iş mahkemeleri) görevlidir.

Yetkili Mahkeme (İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat)

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında iş kazasının gerçekleştiği, yani haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi yetkilidir. Bunun yanı sıra genel yetki kuralları da geçerli olmakla beraber davalının ikametgahında da dava açılabilecektir. HMK değişikliği sonrası davalar zarar görenin İkametgahı mahkemelerinde de açılabilmektedir.