Asansör Güvenlik Aksamları Belgelendirme Süreçleri

Özkan YILMAZ

SZUTEST Asansör Departmanı Teknik Yöneticisi

Baş Denetçi/Teknik Uzman- Makine Mühendisi

ozkan.yilmaz@szutest.com.tr

Ülkemizde yakın geçmişte inşaat sektöründe yaşanan hızlı yükseliş, asansör sektörüne de büyük katkı sağlamış ve gözde sektörlerden biri haline getirmiştir. Geçmişten beri hizmet veren kuruluşların yanı sıra, çok sayıda yeni firma bu sektörde hizmet vermek üzere kurulmuşlar ya da faaliyet alanlarını bu alana doğru genişletmişlerdir. Bunların içinde çok sayıda montajcı, çok sayıda güvenlik aksamı imalatçısı kuruluşlar ile birlikte A Tipi Muayene Kuruluşu ya da Onaylanmış Kuruluş olarak faaliyet gösteren birçok kuruluşu da saymak mümkündür.

Haliyle bu kadar yoğun talep gören, ticari kapasitesi büyüyen bir sektörde yasal düzenlemelerin fazla olacağını öngörmek de yanlış olmaz. Geçmişte ülkemizde ilgili kurumlarca yayımlanmış yerel Asansör Yönetmeliği, Bakım İşletme Yönetmeliği ve TS 863 gibi asansör standartlarımız mevcuttu. Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği Uyum sürecinde 4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun, kısa adıyla Çerçeve Kanun, 11.07.2001 tarih ve 24459 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun, ürünlerin piyasaya arzı, uygunluk değerlendirmesi, piyasa gözetimi ve denetimi ile bunlarla ilgili olarak yapılacak bildirimlere ilişkin usul ve esasları belirlemektedir. 4703 Sayılı Kanun kapsamında ise Yeni Yaklaşım Direktiflerinden Asansör Direktifi (95/16/EC) temel alınarak mevzuatımıza kazandırılan ve 15.02.2003 tarih ve 25021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği (95/16/AT), ülkemizde piyasaya arz edilecek asansör ve asansör güvenlik aksamlarının temel sağlık ve güvenlik şartlarını gösteren ana mevzuatımız olmuştur.

Bunun peşi sıra yayımlanan Asansör Bakım ve İşletme Yönetmelikleri, Asansör Piyasa Gözetim ve Denetimi Yönetmelikleri, 95/16/AT Asansör Yönetmeliği’nin yerine geçen 29.6.2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2014/33/AB Asansör Yönetmeliği, 4703 Sayılı Kanunun yerine geçen 12.03.2020 tarihli ve 31066 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7223 No.’lu Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu gibi mevzuatlarla, son yıllarda asansör sektörü, yasal ve ticari boyutta değişimlerin hızlı ve keskin yaşandığı bir sektör olmuştur. Bundan yaklaşık 15-20 yıl önceki montaj şartları, asansör aksamlarının çeşitliliği ve imalat kalitesi, asansörlerin güvenlik seviyeleri ile şu andaki şartlar arasında büyük uçurumlar mevcuttur. Özellikle montaj firmaları Asansör Yönetmeliği ile başlayan ve daha sonrasında Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği’nin getirdiği asansör periyodik kontrolleri ile sistemik hale giren denetim süreçlerine adapte olmakta başlarda çok zorluk yaşasalar da, günümüzde hala bazı aksaklıklar yaşansa da, büyük yol kat edildiği bariz olarak görülmektedir. Hatırı sayılır miktarda asansörün güvenlik seviyesi artırılmış, firmaların büyük çoğunluğunun Belgelendirme ve Hizmet Yeri Yeterlilik denetimlerine tabi olması sağlanmış, asansör konusunda son kullanıcılarda da bir bilinç oluşmaya başlamıştır.

Ancak sektörümüzde yönetmelik ve düzenleme namına yoğun bir hareketlilik olmasına rağmen, bazı durumlarla alakalı farkındalıklar maalesef ya bir kaza yaşanması halinde ya da üst yetkili makamlara bir soru yöneltilmesi üzerine kazanılmakta, bilindiği halde uygulamaya geçilmesinde bazı aksaklıklar yaşanabilmektedir. Muhtemelen şu anda bu yazıyı okumakta olan birçok sektör paydaşının bildiği üzere bir süre önce sektörümüzde yine bir hareketlilik yaşadık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz günlerde asansör güvenlik aksamları hakkında bir görüş verildi. Görüş istenen konuyu kısaca özetlemek gerekirse;

  • Gerek ülkemizde üretilen gerekse ithal edilen asansör güvenlik aksamlarının uygunluk değerlendirme işlemleri sonuçlandırılmadan sadece AB tip inceleme sertifikasıyla veya eksik sertifikasyonla veya süresi dolan sertifikalarla piyasaya arz ediliyor olması,
  • Söz konusu asansör güvenlik aksamlarının yer aldığı asansörlerde onaylanmış kuruluş olarak ilgili mevzuat gerekliliklerine uygun denetim ve belgelendirme yapılabilmesi için bu aksamlara yönelik piyasa gözetimi ve denetiminin yapılması,
  • Eksik olan sertifikaların tamamlaması/güncellemesi için imalatçılara geçiş süresi verilmesi,
  • Asansör güvenlik aksamları için geçici olarak güncel geçerli olan AB tip inceleme belgelerinin yeterli görülmesi idi.

Konunun yasal düzenleme boyutuna göz atalım. Yürürlükteki ilgili yönetmeliğimiz 2014/33/AB Asansör Yönetmeliği; asansör monte eden firmalarla beraber, Yönetmeliğin Ek III’ünde aşağıdaki gibi listelenmiş olan asansör güvenlik aksamı/aksamlarının imalatçılarına da önemli yükümlülükler getirmektedir.

Asansör Güvenlik Aksamlarının Listesi

1. Durak kapılarını kilitleme tertibatları.

2. Ek-Iin 3.2. maddesinde bahsi geçen düşmeleri önleyen yani kabinin düşmesini veya kontrolsüz hareket etmesini engelleyen tertibatlar.

3. Aşırı hız sınırlayıcı tertibatlar.

4. Tamponlar 

a) Enerji depolayan tamponlar:

1) Doğrusal olmayan, 

2) Dönüş hareketi sönümlemeli.

b) Enerji harcayan tamponlar.

5. Düşmeleri önleyen cihaz olarak kullanıldığı durumlarda, hidrolik güç devrelerinin kaldırıcılarına bağlanan güvenlik tertibatları.

6. Elektronik aksamları içeren güvenlik şalterleri şeklindeki elektrikli güvenlik tertibatları.

Ek III’de altı başlık altında toplanmış olan asansör güvenlik aksamları hakkında ilgili taraflara ait yükümlülükler ise 2014/33/AB içerisinde Üçüncü Bölüm’de tarif edilmektedir. Dördüncü bölüm ise aşağıdaki gibidir:

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Asansörlerin ve Asansör Güvenlik Aksamlarının Uygunluğu

Asansör ve asansör güvenlik aksamlarına ilişkin uygunluk varsayımı

MADDE 17 – (1) Avrupa Birliği Resmî Gazetesinde referans numaraları yayımlanmış uyumlaştırılmış standartlara veya bunlara karşılık gelen uyumlaştırılmış Türk standartlarına veya bunların ilgili bölümlerine uygun olan asansör ve asansör güvenlik aksamlarının, bu standartlar veya ilgili bölümleri kapsamında Ek-Ide belirtilen temel gereklere uygun olduğu varsayılır.

Asansör güvenlik aksamlarının uygunluk değerlendirme işlemleri

MADDE 18 – (1) Asansör güvenlik aksamlarına aşağıda yer alan uygunluk değerlendirme işlemlerinden biri uygulanır.

a) Model asansör güvenlik aksamına Ek-IV’ün Bölüm Asına göre AB tip incelemesi uygulanır ve Ek-IXa göre rastgele kontrol işlemi gerçekleştirilir.

b) Model asansör güvenlik aksamına Ek-IV’ün Bölüm Asına göre AB tip incelemesi uygulanır ve Ek-VIya göre ürün kalite güvencesine dayalı tipe uygunluk işlemi gerçekleştirilir.

c) Ek-VIIye göre tam kalite güvenceye dayalı uygunluk işlemi gerçekleştirilir.

Dördüncü bölüm Madde 17’de görüleceği üzere Yönetmeliğimiz, asansör aksamları ve bunlar kullanılarak imal edilecek asansörlerin Yönetmeliğin Ek I şartlarını oluşturan Temel Sağlık ve Güvenlik Gereklerini karşılayacağını kabul etmektedir. İmalatçının, asansör güvenlik aksamının/aksamlarının piyasaya arzında birinci cümlede belirtilen gerekliliklere uygun olacak şekilde tasarım ve imalat yapması gerekir. Madde 18’de ise, asansör güvenlik aksamlarının uygunluk değerlendirme yani belgelendirme faaliyetlerinden bahsetmektedir. Görüleceği üzere, bir güvenlik aksamının piyasaya arz edebilmesi için;

  • Bir Modül B Tip İnceleme Sertifikası ve Modül C2 Rastgele Kontrol İle Tipe Uygunluk Sertifikası
  • Bir Modül B Tip İnceleme Sertifikası ve Modül E Ürün Kalite Güvencesine Dayalı Tipe Uygunluk Sertifikası
  • Bir Modül H Tam Kalite Güvence Sertifikası

seçeneklerinden birine göre belgelendirilmiş olmalıdır.

Buradan anlaşılacağı gibi, AB Tip İnceleme Belgesi - Modül B sadece asansör güvenlik aksamının tasarım onay belgesi olup; imalat sürecini kontrol eden uygunluk değerlendirme işlemi ve buna bağlı onaylanmış kuruluş gözetimiyle birlikte sertifikasyon olmadan yani yukarıda gösterildiği gibi bir Modül C2, bir Modül E ya da bir Modül H belgesi olmadan asansör güvenlik aksamının/aksamlarının imalatçı tarafından piyasaya arz edilebilmesi mümkün değildir.

Sürecin yasal boyutunu değerlendirdikten sonra günümüzdeki uygulama boyutunu düşünelim. Yaklaşık on yılımı geçirdiğim belgelendirme sektöründe benle beraber çoğu uygunluk değerlendirme personeli olarak çalışmakta olan teknik uzman meslektaşlarımızın, montaj firmalarından çok defalar aldığı telefonlardan biridir. “Eyvah Özkan Bey yandık, belgemizin süresi geçmiş. Acilen yenilememiz gerekli, belediyeden dosyamız geri döndü, müteahhit bizi mahvedecek.” Ancak çok eminim ki bu sektörde benle beraber benden çok daha uzun süreler geçirmiş olan paydaşların da çok nadiren aldığı, hatta belki de hiçbir zaman almadıkları başvurular güvenlik aksamı imalatçılarından gelmektedir. Çoğumuz aynı heyecanla bir imalatçının bize ulaşarak başvuruda bulunduğuna rastlamayız. Bunun imalatçıların buna gerek kalmadan süreçleri yürüttüğünden, bu gecikmeler yaşanmadan zaten takip ederek zamanında sonuçlandırmakta olduğundan kaynaklandığını düşünmek mümkündür. Bu kısmen doğru olmakla beraber, günümüz şartlarında biraz iyimser bir yaklaşımdır. 

Ülkemizde kaliteli üretim yapma kapasitesine sahip birçok firmamız mevcuttur. Bunların hatırı sayılır miktarda bir kısmını güvenlik aksamı imalatçıları oluşturmaktadır. Fakat maalesef ki asansör montaj firmaları için ilgili belgelendirme süreçleri konusunda hassasiyet ve sorgulama olmasına rağmen güvenlik aksamı belgeleri konusunda pek fazla bilinç gelişmemekte, ilerleme olmamaktadır. Hala teknik dosyalarda eski, son geçerlilik tarihlerinin üzerinden uzunca süreler geçmiş, hatta okunamayacak hale gelen güvenlik aksamı sertifikaları çıkmaktadır. Üretimden kaldırılmış, piyasada bulunmayan ürünlerin, artık faaliyet göstermeyen firmaların sertifikaları çıkmaktadır. Bazı durumlarda A markanın B modeli ya da tipi bir ürün kullanılmışken teknik dosyaların içinden C markasının D modeli bir ürüne ait bir sertifika çıkmaktadır. İşin daha da ilginç kısmı ise bazı onaylanmış kuruluşların ve neredeyse bütün ruhsat makamı yerel yönetimlerin bu teknik dosyalar karşılığında belgelendirme, ruhsatlandırma faaliyetlerine devam etmesidir. Bu durumu hala; 14 Haziran 2017 tarihli, 30096 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asansörlerin Tasarımına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Tebliğ (SGM: 2017/18)’in 1 nolu Geçici Maddesinde açık hüküm bulunmasına ve TS EN 81-1+A3 standardına göre periyodik kontrol ve tescil yapılabilmesi için ilgili referans dokümanların onaylı avan proje ve uygulama projeler olduğunun belirtilmesine rağmen yapı ruhsatları ile, yapı ruhsat tarihleri ile değerlendirmeye devam eden yerel yönetimler bulunmasına benzetebiliriz.

Montaj firmalarının belgeleri detaylı olarak sorgulanırken, güvenlik aksamlarına ait belgeler konusunda hassasiyet ve bilinç geliştirilmesi gereklidir. Yönetmeliğimizde açık bir şekilde gösterildiği halde gözetimi yapılmadan piyasaya arz edilmiş aksamların kullanımının önüne geçilmesi önemlidir. Güvenlik aksamlarında yürütülecek uygunluk değerlendirme ve gözetim faaliyetleri, imalatçı kuruluşlarımız için hem kalitelerini yükseltmek hem de ürün güvenliklerini sağlamak açısından bir fırsattır. Montaj firmalarının belgelendirilmesi süreçlerine gayet hakim olan ülkemizde bu konuda akredite bir hayli fazla kuruluş mevcut iken, güvenlik aksamı belgelendirilmesi konusunda yakın tarihlere kadar hiç, günümüzde ise birkaç kuruluşumuz akredite olmuştur. Belki de bunun doğal sonucudur ki, ülkemizde güvenlik aksamı belgelendirme süreçleri ile faaliyetler hep kısıtlı ve sınırlı kalmıştır. Çoğumuzun bildiği gibi, uzunca süreler güvenlik aksamı uygunluk değerlendirme süreçleri, ülkemizde akredite kuruluş bulunmaması nedeniyle yurtdışı firmaları üzerinden yürütülmüş; bu hem milli servetimizin yurtdışına akmasına, hem de bu durumun kötüye kullanılmasına sebebiyet vermiştir. Bu aksi durumun bizde yarattığı yanlış uygulamalardan birisi de gözetim mantığının yerleşmemesidir. Ancak bu şekilde devam etmesi yönetmeliğe aykırılık yaratmakta ve bu güvenlik aksamları kullanılarak piyasaya arz edilen asansörlerde uygunluk değerlendirme faaliyetlerinde hatalı değerlendirmelere ve güvenlik zafiyetlerine sebep olabilmektedir.

Ayrıca burada Onaylanmış Kuruluşlara da önemli bir görev düşmektedir. Onaylanmış Kuruluşlar 2014/33/AB Asansör Yönetmeliği Dördüncü Bölüm Madde 18 ve Madde 19’da belirtilen şartlara göre uygunluk değerlendirme işlemini/işlemlerini gerçekleştirmeleri zorunludur. Beşinci Bölüm Madde 35’te detaylandırıldığı üzere; Onaylanmış kuruluşun, bu Yönetmeliğin temel sağlık ve güvenlik gereklerinin veya uyumlaştırılmış standartların veya diğer teknik özelliklerin asansör monte eden veya imalatçı tarafından yerine getirilmediğini tespit etmesi durumunda, asansör monte edenden veya imalatçıdan gerekli düzeltici tedbirleri almasını ister ve düzeltici tedbir alınıncaya kadar asansör monte edene veya imalatçıya belge düzenlemez. Bir belgenin veya onay kararının reddedilmesi, kısıtlanması, askıya alınması veya iptal edilmesi durumunda bunun Bakanlığa bildirilmesi onaylanmış kuruluşların yükümlülükleri arasında yer almaktadır.

Burada bahsedilen şartlara aykırı hareket etmesi durumunda, 7223 Sayılı Kanun uyarınca, olası Piyasa Gözetimi ve Denetimi faaliyetleri ile karşı karşıya kalacak kuruluşların yönetmeliğin hükmüne aykırı hareket etmekten dolayı cezalara maruz kalabileceği de göz ardı edilmemesi gereken bir husustur.

Bir de şu taraftan bakmakta fayda olacağını düşünmekteyim. Asansör sektöründe iyileştirme yapmaya başlarken sondan başlıyoruz. Asansör ismini verdiğimiz ürün, esasında birçok bileşenin, aksamın görevlerini senkronize bir şekilde yerine getirmesinden oluşan bir sistemdir. Bileşenlerin görevlerini doğru yaptığından emin olursanız, bütünün görevini doğru yaptığından emin olabilirsiniz. Basit bir benzetmeyle, akciğeriniz sağlıklı olmazsa, kalbinizin de doğru çalışacağını garanti edemezsiniz. Kalbiniz doğru çalışmaz ise sağlıklı olduğunuzu iddia edemezsiniz. Ancak bütünün üzerinden sonuca gitmeye çalışıp sonuç alamayınca hata aramak bizi en başta halletmemiz gereken noktadan da geriye, üstelik elimizde olan olmuş biten bitmiş halde artık montajı tamamlanmış kullanıma açılmayı bekleyen bir asansörle çözüm aramaya götürür. Burada öncelik, imalatçı boyutunda iyileştirmelere başlamak, bu kısımda bir bilinç geliştirdikten sonrasında ise son ürün asansör üzerinde bunun sonuçlarını izlemektir.

Asansör sektörü son yılların çok hareketli sektörlerinden biri olduğu kadar çok sayıda da kişinin emek verdiği bir sektördür. Gelişimin ve değişimin devamlılığını hiç yitirmediği bu sektörde hem ülkemizin, hem imalatçımızın, hem de tüketicimizin faydasına olacak ilerlemelere destek olmak, bu konuda gereken bilincin oluşmasını sağlamak ve gereken işbirliklerinde bulunmak hepimizin görevidir. Başarının bir varış noktası değil, bir yolculuk olduğu unutulmamalıdır. Umalım ki herkesin bu bilinçle yürüdüğü, kazaların yaşanmadığı güzel günler görelim. Sağlıklı günler, iyi çalışmalar dilerim.