Devletle Barışmak İçin Bir Fırsat Daha: Yeni Vergi Affı

Mehmet Öner
Maliye Bakanlığı Eski Baş Hesap Uzmanı
Yeminli Mali Müşavir
moner@monerymm.com
18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” adıyla yayınlanan 7143 sayılı Kanunile vergi, gümrük ve SGK alacaklarının ve idari para cezalarının yeniden yapılandırılması, vergi incelemelerinden kurtulmak anlamına gelen matrah artırımı, gerçek durum ile işletme kayıtlarının uyumlu hale getirilmesi amaçlı işletme kayıtlarının düzeltilmesi, yurt dışında bulunan varlıkların getirilmesi, üniversite öğrencilerine yönelik af, imar affı gibi önemli düzenlemeler yapılmıştır.
Her iki üç yılda bir çıkartılan af kanunlarının, ekonomik koşullar sebebiyle zorunluluk halini alsa da, vergisini düzenli ödeyen mükellefler nezdinde hoşnutsuzluğa sebep olduğu konusunda tüm kamuoyu hemfikir. Ama öte yandan “Vergisini zamanında ödemeyenlerin ödüllendirildiği” şeklinde değerlendirilen af kanunlarından yararlanmak zorunda kalmak ,mükellefler yönünden aslında hiç de özenilecek bir durum değil. Bankalar, trafik sicili, tapu daireleri gibi birçok kurumla elektronik irtibatı bulunan, gelişmiş bilgi işlem altyapısı ile her türlü varlığı takip edebilen Gelir İdaresi Başkanlığının banka hesaplarına, araçlara ve yakında devreye girecek gayrimenkullere e-haciz uygulaması varken, vergi borçlusu olarak ticari hayata devam edebilmek çok kolay değil. Bir sabah tüm banka hesaplarına vergi dairesi tarafından e-haciz konulan şirketlerin nefes alması bile çok zor. Çıkartılan vergi aflarından vergi borcu sebebiyle yararlananların büyük bir kısmı zaten borçları sebebiyle ticari hayatları da ağır aksak devam eden mükellefler. Dolayısıyla vergi borcu sebebiyle af kanunlarından yararlanmak “içi seni dışı beni yakar” türden bir durum. Yeni af kanununa temel hatlarıyla bakmak ve durumumuza uygun olanlardan faydalanmak şirketlerimizin menfaatine olacaktır. Maliye bakanımızın “yeni dönemde sıkı para politikası tedbirlerine paralel olarak sıkı maliye politikası uygulayacağız” mesajını doğru okuyup yeni ve zor bir döneme af kanunu ile hazırlanmakta fayda var. Türkiye’de Bulunan, Şirket Ortakları Üzerinde Görünmesine Rağmen Aslen Şirkete Ait Olan Para, Altın, Döviz, Menkul Kıymet, Diğer Sermaye Piyasası Araçları ile Gayrimenkuller Şirket Kayıtlarına Alınabilecek  Şirketler faaliyetlerini sürdürürken, şirkete ait olan ancak şirket kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası araçları ile gayrimenkuller edinilebilmektedir. Aslen şirkete ait olan bu varlıklar temel olarak şirketin kayıt dışı iş ve işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Şirket ortakları bu varlıkları şirketlerine sermaye olarak koymak isteseler de türlü gerekçelerle çekinmektedir.  Af kanunun devam eden bölümlerde açıklanan hükümlerinden de görüleceği üzere, devlet geçmişe yönelik topyekün bir beyaz sayfa açma imkanı tanımaktadır. Matrah artırımı yoluyla incelenmeme garantisi, faturasız satılmış malların kayda alınması, faturasız alınmış mal ve diğer kıymetlerin kayda alınması, kasa ve ortaklar cari hesabı üzerinden ortaklarca şirketten çekilmiş tutarların affedilmesi, yargı aşamasında olan anlaşmazlıklarda uzlaşılma sağlanması gibi tüm alanlarda topyekün bir af sözkonusudur. Vergi idaresiyle problem yaşanabilecek, en önemli ve günlük hayatta en sık karşılaşabileceğimiz hususlardan bir tanesi hiç kar dağıtımı yapmamış firmaların ortaklarının, başka bir kazanç unsuru da olmamasına rağmen üzerlerine kayıtlı gayrimenkul sayısında ve kişisel banka hesaplarındaki orantısız artış sebebiyle şirketlerinin incelemeye alınma riskidir. Mevcut af kanununun matrah artırımı hükümlerinden yararlanmanın yanında, şirkete ait olan ancak şirket kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası araçları ile gayrimenkullerin şirket kayıtlarına alınması hükümlerinden yararlanılması durumunda vergisel riskler tamamen ortadan kaldırılmış olacaktır. Üstelik yurt içi varlıklara ilişkin bildirimin ve kanuni defterlere kayıt işleminin 31.Temmuz.2018 tarihine kadar yapılmış olması durumunda hiç vergi de ödenmeyecektir. Şirket ortaklarının şirkete ait kayıtdışı hasılatı gayrimenkulde değerlendirmeleri veya inşaat ekonomisinin bir parçası olarak yapılan işlerin bir kısmının bedelinin gayrimenkul olarak şirket ortaklarınca tahsil edilmesi sonucu, şirket ortakları üzerinde çok sayıda gayrimenkul birikmektedir. Şirketin sermaye veya finansmana ihtiyaç duyduğu dönemlerde şirket ortakları bu gayrimenkulleri satıp nakde çevirmek istediklerinde, Maliye Bakanlığı bir yıl içindeki birden çok gayrimenkul satışını ve ard arda iki yılda birer kez gayrimenkul satışını “gayri menkul ticareti” olarak değerlendirmekte; %15 den başlayıp % 35 varan oranda gelir vergisi ve % 18 oranında KDV istemektedir. Böylece satış bedelinin nerdeyse yarısı vergi olarak ödenmek zorunda kalmaktadır. Hepimizin malumu olduğu üzere Maliye Bakanlığı her türlü tapu işlemini adım adım takip etmekte ve hızla vergi incelemesi başlatmaktadır. Bu bölümde bahsettiğimiz risklerden kaçınmak üzere, Türkiye’de bulunan ancak şirket kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası araçları ile gayrimenkullerin, bildirimin ve kanuni defterlere kayıt işleminin 31.Temmuz.2018 tarihine kadar yapılmış olması durumunda 0 vergi ile, bildirim ve kayıt işleminin 1.Ağustos.2018 -30.Kasım.2018 tarihleri arasında yapılması durumnda %2 oranında vergi ödeyerek  şirket kayıtlarına alınabilecektir.   Kanunun bu maddesinden yaralanılması durumunda şirket kayıtlarına dahil edilen bu varlıklar için şirket bünyesinde de kurumlar vergisi hesaplanmayacaktır. Daha da önemlisi sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın istenilen zamanda şirketten çekilebilecektir. Özellikle gayrimenkulle için yapılacak böyle bir beyan ile hem şirketinizin mali yapısı güçlenecek; hem de istediğiniz zaman bu gayrimenkulleri vergisizce tekrar şirketten çekebileceksiniz. Yurtdışında Bulunan Para, Altın, Döviz, Menkul Kıymet ve Diğer Sermaye Piyasası Araçları Şirket Kayıtlarına Alınabilecek  Şirketinize ait olan ancak şirket kayıtlarında yer almayan yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları 30.Kasım.2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka ve aracı kurumlara bildirilir ise % 2 oranında vergi ödenerek kurum kazanzcına dahil edilmeksizin şirket kayıtlarına alınabilecek ve herhangi bir vergi ödemeksizin şirket ortakları istedikleri zaman şirketlerinden çekebileceklerdir. Banka ve aracı kurumlara bildirilen bu varlıkların bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi şarttır. Bu varlıklar eğer 31.Temmuz.2018 tarihine kadar Türkiye’ye getirilirse %2 oranındaki vergi de ödenmeyecek; tamamen vergisiz olarak şirket kayıtlarına alınabilecektir. Vergi ve SGK Borçları Makul Bir Faiz Oranı İle Taksitlendirilebilecek 7143 sayılı kanun ile temel olarak 31.03.2018 tarihi ve daha önceki dönemlere ait vergi ve cezalar yapılandırma kapsamına alınmıştır. Borç yapılandırması ve taksitlendirmeden yararlanabilmek için 31 Temmuz 2018 tarihine kadar başvuruda bulunmak gerekiyor. Yapılandırılan borçlar iki ayda bir ödemeli olarak en fazla 18 taksitte ödenebiliyor. İlk taksit ödemesi 30 Eylül 2018 tarihinde başlıyor. (SGK’ya olan borçlarda ilk taksit 31 Ağustos 2018 tarihinde başlıyor.) Yapılandırma ile hem birikmiş borçlar iki ayda bir ödemeli 18 taksitte 36 ayda ödenebiliyor; hem de geçmiş dönemler için uygulanan gecikme faizi yerine daha düşük oranda olan Yİ-ÜFE oranına göre gecikme faizi tutarı yeniden hesaplanıyor. Taksitlendirme yapılmayıp peşin ödeme tercih edilirse Yi-ÜFE ye göre hesaplanan gecikme faizinin de %90’ı siliniyor ki bu yararlanılabilecek çok önemli bir avantaj. Yapılandırma ile vergi ziyaı cezalarının tamamamı da siliniyor. Taksitli ödeme seçeneklerinde piyasa faiz hadlerinin oldukça altında olan katsayılar kullanılarak taksitle ödenecek toplam borç tutarı yeniden belirleniyor. 18 taksitin 36 ayda ödenmesi durumunda 100 liralık borç için toplam 115 lira ödeme yapılıyor. Dava Safhasında Bulunan Borçlar Uzlaşma Yoluyla Çözümlenebilecek Vergi mahkemelerinde dava konusu yapılmış borçlar için, davadan vazgeçilerek uzlaşılması  şartıyla;
  • İlk derece mahkeme aşamasında olan veya henüz dava açma süresi geçmemiş davalardaki vergi tarhiyatlarına ilişkin tahakkuklarda, henüz karar verilmemiş ise verginin %50’si; vegi ziyaı cezasının tamamı silinmektedir. 
  •  İstinaf, temyiz veya karar düzeltme aşamasında olan davalardaki vergi tarhiyatlarına ilişkin tahakkuklarda en son kararın terkin, tasdik veya tadilen tasdik olması halinde;
  •  tasdik edilen vergilerin tamamı ödenmekte, vergi ziyaı cezasının tamamı silinmekte,
  •  terkin edilen vergilerin % 80’i, vergi ziyaı cezasının tamamı silinmekte, 
  •  bozma kararı olması halinde verginin % 50’si, vergi ziyaı cezasının tamamı silinmekte, 
  •  kısmen onama kısmen bozma kararı olması halinde bozulan kısmın % 50’si silinmektedir.
Silinen kısımlar sonrası ödenmesi gereken tutarlar için Kanunun yayın tarihine kadar, gecikme faizi yerine daha düşük oranda olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ödenecektir. Devam Eden İncelemeler İçin de Kanundan Yararlanılabilecek Şirketinizin af kanunun yayım tarihi olan 18 Mayıs 2018 tarihinden önce başlamış vergi incelemesi var ise, bu kanun kapsamında matrah artırımı yapmayıp incelemenin normal seyrinde devam etmesini isteyebilirsiniz. Bu durumda inceleme sonucu tarh edilmesi istenecek verginin % 50’si ve kesilecek vergi ziyaı cezasının tamamı kanun 4. maddesi gereğince silinecektir. Ancak vergi incelemesi sonucu ortaya çıkabilecek vergi ödemesini tahmin etmenin kolay olmadığını dikkate almak gerekir. Vergi incelemesi sonucu ortaya çıkacak vergi tarhiyatı riskini almadan, kanunun matrah artırımı hükümlerinden yararlanmak isteyebilirsiniz. Matrah artırımında bulunmanız durumunda vergi incelemesinin iki ay içinde bitirilmesi gerekmektedir. Eğer bitirilemez ise matrah artırımı sebebiyle ödeyeceğiniz vergiler ile vegi incelemesi sonucu çıkabilecek muhtemelen çok daha yüksek tutardaki vergiyi ödemekten kurtulabileceksiniz. Gelecek Yıllardaki Vergi İncelemesi Riskinden Kurtulmak Mümkün Şirketinizin halihazırda devam eden bir vergi incelemesi olmayabilir. Fakat zamanaşımı süresi olan 5 yıl içerisinde Maliye Bakanlığı her zaman şirketinizi incelemeye alabilir. Şirketiniz kayıtları düzgün, tüm vergileri doğru hesaplanmış ve ödenmiş olsa dahi vergi incelemesi mükellefler, şirketler açısından zor ve yıpratıcı bir süreçtir. Sırf bu süreci yaşamamak için bile matrah artırımında bulunup incelenmeme zırhına bürünmek anlamlı olabilir. Bunun ötesinde şirketinizin hesaplanan ve ödenen vergilerinde eksiklik, yanlışlık olduğunu düşünüyorsanız matrah artırımı yoluyla incelenmeme hakkını kaçırmamanız gerekir. Diğer tüm şirketlerin matrah artırarak incelenmeme hakkına sahip olması durumunda, matrah artırımında bulunmayan şirketlerin incelemeye alınma ihtimallerinin oldukça artacağını da göz önünde bulundurmak lazım. Maliye Bakanlığı Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi gibi her vergi türü için ayrı ayrı vergi incelemesi yapabileceği için, vergi incelemesinden kurtulmak istenen her vergi türü için ayrı ayrı matrah artırımında bulunulması gerekiyor. Kurumlar Vergisi açısından baktığımızda yıllar itibariyle matrah artırımı oranları ve minimum tutarları şöyle olmakta;
Yıllar İlgili yılda verilen kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen vergiye tabi kurum kazancının oranı şeklinde asgari artırım oranı Oransal olarak hesaplanacak tutarın en az olabileceği artırım tutarı (TL) Uygulanacak Kurumlar Vergisi  oranı Matrah artırımı sebebiyle  en az ödenecek Kurumlar Vergisi (TL)
2013 % 35 36.190 % 20 7.238,00
2014 % 30 38.323 % 20 7.664,60
2015 % 25 40.701 % 20 8.140,20
2016 % 20 43.260 % 20 8.652,00
2017 % 15 49.037 % 20 9.807,40
Vergisini düzenli ödeyen mükellefler için kurumlar vergisi oranı % 15 olarak uygulanacak. Matrah artırımına ilişkin başvuruyu 31.Ağustos.2018 tarihine kadar yapmanız gerekmektedir. Devam eden vergi incelemelerinde, iki ay içinde tamamlanma şartından yararlanabilmek için en geç 31.Temmuz.2018 tarihine kadar başvuru yapmakta, hatta bir an önce başvuru yapmakta fayda var. Önemli ve dikkat edilmesi gererken husus matrah artırımı yapılması durumunda bu sebeple tarh edilecek vergilerin mutlaka zamanında ödenmesidir. Ödeme zamanında yapılmaz ise matrah artırımının sağladığı incelenmeme hakkından yararlanamayacaksınız; buna rağmen devlet bu sebeple tarh edilecek vergiyi sizden zorla tahsil edecek.  Günlük dildeki kullanımıyla naylon fatura, yasal tanımlamaya göre sahte belge düzenleyenler önceki af kanunlarında olduğu gibi bu kanun kapsamında da matrah artırımında bulunarak vergi incelemesinden kurtulma imkanına sahip değil. Bu af kanununun önceki af kanunlarından bir farkı, naylon fatura kullanmış olan mükelleflerin marah artırımında bulunmuş olmaları durumunda, devleti kayba uğrattıkları vergiler için vergi incelemesine tabi tutulmazlarken; Vergi Usul Kanunu’na göre naylon fatura kullanmaları sebebiyle hapis cezası almalarını gerektiren bir durum varsa, hapis cezasını gerektiren durum açısından matrah artırımına rağmen inceleme yapılabileceği hükmüdür. Şirketinizde Mevcut, Ancak Muhasebe Kayıtlarında Yer Almayan Ticari Mal, Hammadde, Makine ve Demirbaşlar Kayda Alınabilecek Şirketinizin faaliyeti sırasında faturasız alınmış ticari mal, hammadde, makine veya demirbaş mevcut ise bu varlıklar için kanundan yararlanarak kayda almanız mümkün.  Özellikle ticari mal ve hammaddeleri her zaman faturalı alan firmaların, şirket içindeki ilgililerden mevcut durum ile muhasebe kayıtlarındaki durumu karşılaştırmalarını istemelerinde fayda var. Tüm alışları faturalı olan firmalarda, satılan ticari mal maliyeti veya satılan ticari mamül maliyeti hesaplaması yapılırken bilerek veya bilmeyerek maliyetler fazla hesaplanabilmektedir. Bunun sonucu işletme stoklarında fiilen kalan ticari mallar ve hammadde ile muhasebe kayıtlarındaki farklı olmakadır. Çoğunlukla da daha önce faturalı alınmasına rağmen fiilen var olan ticari mallar ve hammaddeler, muhasebe kayıtlarında eksik görülmektedir. Tüm alışlarınız faturalı dahi olsa kanundan yararlanarak bu farkları giderme imkanına sahipsiniz. Kanunun kayıtların düzeltilmesine ilişkin bu bölümdeki hükümlerinden yararlanmak için 31.Ağustos.2018 tarihine kadar başvuruda bulunmanız gerekiyor. Kayda alınacak varlıkların genel orana tabi olanları için %10 oranında KDV ayrıca beyan edilip ödenecek; indirimli orana tabi olanlarda varlığın tabi olduğu oranın yarısı oranında KDV beyan edilip ödenecektir.  Makine, teçhizat ve demirbaşlar için bu kapsamda ödenen KDV, şirketin hesaplanan KDV’sinden indirilemeyecektir. Buna karşın ticari mallar ve hammadde için ödenecek KDV bir tarafdan beyan edilip ödenirken, diğer tarafdan şirketin hesaplanan KDV’sinden indirilebilecek ve şirketiniz için gerçekte bir vergi yükü oluşmadan kayıtlarınızı düzeltmiş olacaksınız. Şirketinizin Muhasebe Kayıtlarında Yer Alan, Ancak Fiilen Bulunmayan, Önceki Dönemlerde Fatura Düzenlenmeden Satılmış Ticari Mallar da Kayda Alınabilecek İstenen ve arzu edilen bir durum olmasa da zaman zaman şirketler faturalı olarak aldıkları malları fatura düzenlemeden satabilmektedir. Faturasız satışın vergi idaresi tarafından tespit edilmesi durumunda satış bedeli sebebiyle oluşan karın kurumlar vergisi matrahına eklenerek kurumlar vergisi tarh edilmesi, vergi tutarı kadar vergi ziyaı cezası kesilemesi, fatura bedeli üzerinden KDV tarhı, KDV tutarı kadar vergi ziyaı cezası kesilmesi, tarh edilecek bu vergiler için gecikme faizi hesaplanması, düzenlenmeyen her bir fatura için özel usulsüzlük cezası kesilmesi gibi bir dolu vergi ve ceza ile karşılaşılacaktır.  31.Ağustos.2018 tarihine kadar başvuruda bulunarak zamanında düzenlenmesi gereken fatura bugün düzenlenmiş gibi tüm vergisel yükümlülükleri yerine getirerek şirket kayıtları düzeltilebilecektir. Böylece vergi idaresi tarafından tespit edilmesi durumunda ödenecek vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve gecikme faizlerinden kurtulunmuş olacaktır. Kayıtların düzeltilmesi amacıyla düzenlenecek faturaya göre hesaplanacak KDV 3 taksitte ödenebilecektir. Gerçekte Var Olmayan Kasa Tutarı ve Ortaklardan Alacaklar Hesabı Düzeltilebilecek Ülkemizdeki şirketlerde, kanuni kar dağıtımı pratiğinin olamaması sebebiyle, şirket sahiplerinin hayatlarını sürdürebilmek için kendi şirketlerinden aldıkları paralar ile fatura temin edilemeyen şirket giderleri için yapılan ödemeler, muhasebe kayıtlarında ya ortaklardan alacaklar hesabında takip edilmekte veya kasadan ödenerek kasa bakiyesinin fiilen olan tutarın çok üstüne çıkmasına sebebiyet verilmektedir. Bu durumda olan şirketler, 31 Aralık 2017 tarihli bilançolarındaki kasa ve ortaklardan alacaklar hesaplarındaki bakiyeler ile gerçek arasındaki fark üzerinden % 3 oranında vergi ödeyerek kayıtlarını gerçek duruma uygun hale getirebilecektir. Başvurunun ve vergi ödemesinin 31 Ağustos 2018 tarihine kadar yapılması gerekmektedir.