Asansör Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği’nde boşluklar olduğuna dikkat çeken TASFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Servet Karabacak, montaj firmalarının bakımını yapmadığı asansörlerden sorumlu tutulmasını eleştirdi. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Asansör Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği hakkında sektör temsilcilerinden görüş topladığını hatırlatan Karabacak, yasalarda boşluk olduğunu ve toplanan görüşlerin dikkate alınmasının son derece önemli olduğunu söyledi. Karabacak, şunları kaydetti: 

“Son taslakla ilgili Bakalığa görüş bildirdik, umarım bizim görüşlerimizi dikkate alırlar. Bakımını yapmadığımız bir üründen sorumlu olunması doğru değil, ama maalesef yasalardaki boşluktan dolayı bundan sorumlu tutulabiliyoruz.

Montajını yaptığımız ürün garanti kapsamında olmasına rağmen bakımı maalesef başkalarına verilebiliyor ve buraya PDG yapılabiliyor. Garanti süresince bakımı montajcısı tarafından yapılmayan ürüne PGD yapılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Mutlaka garanti süresince bakımların montajcı tarafından yapılmasının bir şekilde sağlanması gerektiğini, Bakanlığın da bu konuda yaptırımı olması gerektiğini düşünüyorum.”

BAKIM TABAN FİYATI İÇİN BAKANLIK BAŞVURUSU

Bakım fiyatlarındaki belirsizlik ve tutarsızlıkların haksız rekabete neden olduğuna dikkati çeken Karabacak, “Artık pazardaki montaj işi azaldığı için uluslararası firmalar da dâhil olmak üzere bakımlara saldırıyorlar. Daha önceki yıllarda çok uluslu firmalar, lokal firmaları satın alıp bakım portföyünü genişletiyorlardı. Yaklaşık 6-7 senedir bu işten vazgeçip, çok ucuz bedellerle bizim bakımlarımıza teklif vermeye başladılar. Çok cazip rakamlar sunuyorlar. Dolayısıyla bakımlarımızı kaybediyoruz. Böyle giderse yakın gelecekte yerli montaj firmaları çok ciddi küçülecek ve kaybolup gidecekler. Bunun için de bakım taban fiyatı belirlenmesinin zorunlu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda TASFED ile birlikte bir çalışma başlattık. Yakın zamanda Bakanlığa görüşlerimizi sunacağız ve bir toplantı talebimiz de olacak. Elimizdeki verilerle bakım fiyatının minimum ne kadar olması gerektiğini arz edeceğiz. Bakımda herkesin harcadığı süre bellidir. Değişmez. Dolayısıyla bakımda bir taban fiyat belirlenmesi şarttır. Yani 150 TL maliyetli bir yerde 50-60 TL’ye bakım yapılmaması gerekir” dedi. 

ŞİKÂYET ÜZERİNE DENETİMLER İNCELENMELİ 

Şirketlerin denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Karabacak, şikâyet üzerine yapılan denetimlerden de yakındı. Karabacak, “Şikâyetler çoğu zaman doğru bir bildirim olmuyor. Bu bildirimler incelenmeli” dedi. 

HYB denetimlerinde kriterlerin değişmesi gerektiğini vurgulayan Karabacak, “Mühendisin gerçekten 12 ay orada çalıştığının kanıtlanması gerekir. Bir asansör firmasında çalışan mühendisin başka bir firmada SGK’li olmaması gerekir” diye konuştu.

YORUMA AÇIK YÖNETMELİKLERİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Belgelendirme aşamasında yaşanan sıkıntılara değinen Karabacak, yönetmeliklerin belgelendirme kuruluşları tarafından farklı yorumlanıyor olmasından şikayet etti; “Her firma farklı farklı metot uygulamaya çalışıyor. Farklı yorumlamaların önüne geçilmeli” dedi.

BELEDİYELERDEKİ FARKLI UYGULAMALAR GÜNDEME ALINMALI 

Yönetmelikte belirtilmiş usul ve esaslara rağmen belediyelerin birbirinden farklı uygulamalar yürüttüğünü söyleyen Karabacak, “Hangi belediye ne istiyor, bu belediye başka hangi şartı arıyor gibi çeşitli uygulamalara maruz kalıyoruz. Halbuki tüm bunlar Bakanlığın belirlediği doğrultuda yapılıyor olsa, bizim işimiz çok daha kolay olacak. Evrakları hazırlarsınız, günü geldiğinde başlığı ve içeriği değiştirirsiniz, dosya ile beraber sunarsınız” dedi. Karabacak, montaj firmalarının belediyelerdeki uygulamalara karşı çaresiz kaldığına ve bu sorunun Sanayi Bakanlığı tarafından gündeme alınması gerektiğine  işaret etti.

CEZAYA GİDEN YOL YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ 

İlk tescil muayenesinde görülen eksikliklerin montaj firmalarına yansıması hakkında değerlendirmelerde bulunan Karabacak, “Cezalardan ziyade cezaya giden yolun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben cezadan korkulmasını doğru bulmuyorum. İşini iyi yapan cezalardan etkilenmez. Ceza miktarı çok önemli değil, işimizi iyi yaparsak cezaya maruz kalmayacağız. Bu konuda bir yanlış varsa onları düzeltelim” dedi. 

YÜK TESTLERİ İMALAT MERKEZİNDE YAPILMALI

“Yeni asansör montajlarında yük testi yapılması tüm sektörü rahatsız ediyor” ifadelerini kullanan Karabacak, testlerin laboratuvarda yapılmasının daha uygun olacağını söyledi. Yük testinin imalat merkezlerinde yapılması gerektiğini, mevcut koşullarda zaman ve işgücü kaybının yaşandığını vurgulayan Karabacak, “Sahaya yük taşıyıp, tekrar geri getirmek zaman, iş gücü ve para kaybına sebebiyet veriyor. Halbuki freni biz üretmiyoruz, bir yerden temin ediyoruz. Paket ürün alıp, montajı yapılmış ürünü sahada monte ediyoruz. Bunların testlerinin imalat yerlerinde yapılmasının daha doğru olacağını düşünüyorum” diye konuştu. 

STANDARTLARA HÂKİM PERSONELE İHTİYACIMIZ VAR

Asansör sektöründe çalışan personelin standartları takip etme noktasında yetersiz olduğuna dikkati çeken Karabacak, personel yapılanmasındaki eğitimsizliğin aksamalara neden olduğuna vurgu yaptı. Karabacak, şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Maalesef standartlarda yapılan revizyonları personele istediğiniz kadar anlatın, bazen yeterli olamıyorsunuz. Bir şeyler mutlaka eksik kalıyor. Dolayısıyla da muayene memurunun dayatmalarına boyun eğiyorlar. Bunun için eğitimli elemana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”

MESLEK LİSELERİNDEKİ MÜFREDAT GÜNCELLENMELİ

Meslek liselerinde asansör sistemleri dalında verilen eğitim müfredatında güncellemeye gidilmesi gerektiğini ifade eden Karabacak, “Teknik konuların yanında bu arkadaşlarımızın standartlarla ilgili de eğitilmelerinin doğru olacağını kanaatindeyim” dedi. 

Resmî rakamlara göre Türkiye’de 300’ün üzerinde montaj firması olduğunu belirten Karabacak, “Bunun üç katı kadar da firması olmadığı hâlde montaj yapan arkadaşlar var” dedi. Karabacak, TASFED’in de girişimleriyle açılan asansör akademilerinde önemli bir işgücünün yetiştirildiğine vurgu yaptı, “Meslek liselerindeki eğitimi geliştirebilirsek yakalayacağımız başarılı zeki öğrencileri sektöre kazandırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Eskişehir TASFED Akademisi’nin Türkiye genelinde örnek gösterilecek özelliklere sahip olduğunu vurgulayan Karabacak, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Federasyonun bu konuda Eskişehir’de yaptığı akademi çok örnek bir okul. Yerinde inceledim ve çok beğendim. Bence bu okul örnek alınmalı, yedi coğrafi bölgede böyle okullar geliştirmeliyiz. Tabii sadece bizim katkımızla olmaz, Bakanlığın da bu noktaya değinmesi gerekir.”