Şirketlerin Binek Otomobili Alımı, Kiralaması Ve Giderlerine Sınırlama Geliyor

MALİ PERSPEKTİF

Mehmet Öner

Maliye Bakanlığı Eski Baş Hesap Uzmanı

Yeminli Mali Müşavir

moner@monerymm.com

 

ŞİRKETLERİN BİNEK OTOMOBİLİ ALIMI, KİRALAMASI VE GİDERLERİNE SINIRLAMA GELİYOR

Meclis genel kurulununda kabul edilen 7193 sayılı kanun ile şirketlerin binek otomobili alım ve kiralama tutarları ile binek otomobili giderlerine önemli sınırlama geliyor. Yazımızın hazırlandığı tarihte kanun henüz Cumhurbaşkanı tarafından onanıp Resmi Gazete'de yayınlanmadı. Ancak kısa bir süre içerisinde yayınlanmasını bekiyoruz.

Vergi mevzuatımızda binek otomobillere ilişkin, şirket sahiplerinin gözünden kaçsa da, bazı giderlerin kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider yazılamama uygulaması eskiden buyana devam etmektedir. 1963 yılında yürürlüğe girmiş olan Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14. Maddesindeki hüküm sebebiyle, araç kiralama şirketlerinin dışında kalan şirketler binek otomobillerine ilişkin Motorlu Taşıtlar Vergilerini gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alamamaktadır.

Gider olarak dikkate alınamayan tutarın nispeten küçük olması sebebiyle şirket sahipleri bu konuyu çok önemsemediler geçmişte. Ancak 7193 sayılı kanun ile getirilen gider yazamama tutarları tüm şirketleri etkileyecek boyutta.

Binek otomobillerine ilişkin yakıt, tamir, bakım gibi giderlerin % 30'u gider yazılamayacak

Şirketinizin aktifine kayıtlı veya kiraladığınız, şirket faaliyetlerinde kullandığınız binek otomobillerinin yakıt, tamir, bakım, kasko, trafik sigortası gibi her türlü giderlerinin % 30'unu artık kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alamayacaksınız. 7193 sayılı kanunun gerekçesinde bu konuda suistimaller olması gider kısıtlamasına dayanak olarak gösterilmiş.

Düzenleme kapsamında binek otomobillerinin en fazla 250 bin TL tutarı için amortisman ayrılmak suretiyle gider yazılabilecek. Değeri 250 bin TL'nin üzerinde binek otomobili alabilirsiniz. Fakat 250 bin TL üzerine amortisman ayırarak gider yazmak mümkün olmayacak.

Şirketler yeni binek otomobili aldığında fatura görünen ÖTV ve KDV tutarını doğrudan gider  olarak yazabiliyorlar. Yeni kanun ile doğrudan gider yazılabilen ÖTV ve KDV tutarına da 115 bin TL sınırı getiriliyor. Doğrudan gider yazma tercihi kullanıldığında amortisman ayrılabilecek en fazla tutar da 135 bin TL'ye iniyor.

Oto kiralama şirketleri bu sınırlamalara tabi tutulmamış.

Binek otomobili kiralamasına aylık 5.500 TL sınırı

Şirketinizin faaliyetinde kullanmak üzere kiraladığınız binek otomobillerinin kira bedelinin aylık en fazla 5.500 TL tutarındaki kısmını kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alabileceksiniz. 5.500 TL üzerinde kiralama yapmanız mümkün ancak gider olarak dikkate alınacak tutar en fazla 5.500 TL olabilecek.

Binek otomobili giderlerinin % 30'una ilişkin KDV ile aylık 5.500 TL üstü kiralamalara ilişkin KDV indirim konusu yapılamayacak

Yukarıda açıkladığımız, şirket aktifine kayıtlı veya kiraladığınız, şirket faaliyetlerinde kullandığınız binek otomobillerinin yakıt, tamir, bakım, kasko, trafik sigortası gibi kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacak her türlü giderlerinin % 30'una isabet eden KDV de şirketin ödenecek KDV hesabında indirim konusu yapılamayacak.

Aynı şekilde şirketinizin faaliyetinde kullanmak üzere kiraladığınız binek otomobillerinin kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacak olan, aylık 5.500 TL'nin üzerindeki kira bedeline isabet eden KDV de şirketin ödenecek KDV hesabında indirim konusu yapılamayacak.

Binek otomobiller sebebiyle ticari açıdan katlanılan maliyetin tam ve doğru olarak kurumlar vergisi matrahında dikkate alınabilmesi gerekir

1963 yılında yürürlüğe girmiş olan Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14. Maddesindeki hüküm sebebiyle, araç kiralama şirketlerinin dışında kalan şirketler binek otomobillerine ilişkin Motorlu Taşıtlar Vergilerini gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmaması eleştirilirken, 7193 sayılı kanun ile mesele çok daha izahı zor bir noktaya taşınıyor.

1963 yılında yürürlüğe girmiş olan Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14. Maddesindeki Motorlu Taşıtlar Vergilerini gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmamasını, 1963 yılının şartlarında kabul etmek mümkün olabilir. O yıllarda otobüs, kamyon, minibüs gibi araçlar işletmelerin değer yaratmasında esas varlıklar olarak kabul ediliyor. Binek otomobilleri hem yaygın değil, hem de işletmeler için bile lüks olarak görülüyor. O yıllarda Türkiye ekonomisinde en büyük payı tarım ve sanayi sektörleri alıyor; hizmetler sektörünün adı bile yok nerdeyse ( 1960 lı yıllarda %15 seviyesinde). Bugün milli gelirin yaklaşık % 70 i hizmetler sektöründen oluşuyor. Ekonominin %70 ini oluşturan hizmetler sektörünün binek otomobili olmadan hizmet üretebilmesi mümkün mü? Elbette değil. Bu günün koşullarında devletin binek otomobiline bakış açısını değiştirmesinin zamanı gelmiş de geçmiş bile. Ekonomik aktivitelerin binek otomobili olmadan yürütülmesi nerdeyse imkansız hale gelmiş; ama bi taraftan da vergi uygulamaları binek otomobillerini hedef almış durumda. 7193 sayılı kanunla binek otomobillerine karşı olumsuz yaklaşım zirve yapmış durumda. Bu yaklaşım ve binek otomobillerine uygulanan negatif ayrımcılığın, şirketlerin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve ticari açıdan katlanılan maliyetin kurumlar vergisi matrahının tespiti sırasında tam ve doğru olarak dikkate alınabilmesi açısından bir an önce değişmesi lazım.

Vergi uygulamasındaki tüm yasak, kısıtlama ve düzenlemelerin mutlaka mali veya ekonomik bir açıklaması, gerekçesi vardır. Herhangi bir dayanağı, gerekçesi olmayan bir düzenleme ya yapılmaz veya yapılsa bile ömrü çok uzun olmaz; kısa sürede değişikliğe uğrar, olması gerektiği şekle döner.

Şirketinizin binek otomobili satın alma, kiralama ve maliyet politikalarını gözden geçirin

7193 sayılı kanun ile şirketlerin binek otomobili alım ve kiralama tutarları ile binek otomobili giderlerine  getirilen sınırlamalara tüm şirketler uymak zorunda. Bu önemli değişiklikleri dikkate alarak şirketinizin binek otomobili satın alma, kiralama politikalarını tekrar gözden geçirmenizde fayda var. Binek otomobillerinin yakıt, tamir, bakım, kasko, trafik sigortası gibi her türlü giderlerinin % 30'unu gider olarak dikkate alamayacağınızı bilerek maliyet hesaplarınızı tekrar gözden geçirmeniz ve şirketinizde yeni düzenlemelere uyum açısından gerekli birim ve kişileri şimdiden uyarıp, uygulamaya hazır olmanız gerekiyor.