Parası Ödenmemiş Ürünün Garantisi Olur Mu?

Mustafa Demirbağ

Türkiye ASFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

ANASDER Yönetim Kurulu Başkanı

 

PARASI ÖDENMEMİŞ ÜRÜNÜN GARANTİSİ OLUR MU?

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sektördeki ilgili kuruluşlardan görüş alarak uzun süredir üzerinde çalıştığı “Asansör Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği” 31276 sayılı Resmi Gazete’de 16 Ekim 2020’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Asansör PGD yönetmeliği; gerek ANASDER yönetiminde, gerekse Türkiye Asansör Sanayicileri Federasyonu Teknik Komitesi ile birlikle uzun mesailer sonucu çalışarak görüş verdiğimiz sektörümüz için oldukça önemli konuları içeren bir yönetmelik. Yayınlanmasının ardından gördük ki pek çok önemli konuda daha önceki yönetmelikle kıyaslanamayacak derecede düzeltmelere gidilerek, uygulamada pek çok sıkıntının aşılmasını sağlayacaktır. Bu düzenlemeler bizim daha sağlıklı ortamlarda işimizi en güvenli şekilde yapabilmemiz açısından oldukça önemli ve kıymetlidir. Bu bakımdan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili birimlerinde bu yönetmeliğe emek veren tüm çalışanlara teşekkür ederiz.

Ancak bizim Türkiye ASFED görüşünde de yer verdiğimiz çok önemli bir konu var ki, burada bir düzeltmeye gidilmemiş olması, hali hazırda karşılaştığımız sorunlara ek olarak gelecekte de çok fazlasıyla karşılaşabileceğimizi, hem asansör firmalarını hem de son kullanıcı olan vatandaşları da ayrıca mağdur edecek olmasıyla dikkat çekiyor. Asansör PGD Yönetmeliği genel Esaslar Madde 5’in 7. Bendi şöyle diyor;

“Aşağıdaki hallerden biri veya birkaçının gerçekleşmesi durumunda asansörün piyasaya arz edildiği kabul edilir:

  1. a) Asansör monte eden tarafından AB uygunluk beyanı düzenlenmiş olması.
  2. b) İlgili idare tarafından tescil belgesi düzenlenmiş olması.
  3. c) Asansöre ilişkin montaj faturasının düzenlenmiş olması.

ç) Asansöre ait tescil öncesi ilk periyodik kontrol raporunun düzenlenmiş olması”

Maddede “biri veya bir kaçı” ifadesi ile sadece bir asansör montaj faturası kesilmesinin piyasaya arz olarak kabulünün önünü açmaktadır. Bu durumda; faturası kesilmiş ama ödeme yükümlülükleri işveren firma tarafından yerine getirilmemiş örneklerle karşılaşıyoruz. Asansör firması ödemesini alamadığı için AB uygunluk belgesini düzenlemiyor. Ancak; faturası kesildiği için piyasa arz edilmiş sayılan bir asansör olmasından dolayı da asansör firması tarafından ürüne garanti verilmiş sayılıyor.  Parası ödenmemiş bir ürünü asansör sektörü dışında hiçbir yerde ne almış sayılırsınız, ne de garantisini vermiş sayılırsınız. Ancak bizim sektörümüzdeki bu işleyiş hatası ile maalesef, parası ödenmemiş bir ürünün garantisi de olabiliyor.  Hatta piyasa arzı kabul edilip tamamlanmadığı için, ilgili İl Müdürlüğüne yapılacak şikayette asansör PGD’ye tabi tutulabiliyor.

“İşini doğru yaparak faturasını kesen asansöre ceza kesilirken, parasını ödemeyen kötü niyetli bir işverene bu uygulama ile fırsat verilmiş oluyor”

Bu yazısı kaleme almadan hemen önce bir kurum, bu durumda olan bir asansör firması için bilirkişilik istedi. Ardından aynı durum bir başka arkadaşımın başına daha geldiğini öğrendim, yarın bir başka firmanın başına daha gelmesi ise muhakkaktır. Bu örnekler gün geçtikçe artmaya devam edecektir.  Çünkü son dönemde inşaat firmaları işlerini fesih ve tasfiye edebilmektedir. Siz asansörü yapıp bitirmiş, müteahhitle sözleşmeniz gereği yeşil etiketini almış dahi olsanız, hiçbir şekilde ödemenizi almanız söz konusu olamıyor. Dolayısıyla pek çok firma, parasını alamadığı işleri tamamlamayarak yarım bırakma ve hukuki alanda hak arama yoluna gidiyor. Ancak bu durumda sizin mağduriyetinizin görünmesi söz konusu olmadığı gibi tamamlanmayan bir asansör için İl Müdürlüğünden yapılacak denetim ile kesilecek cezayı da ödemek mecburiyetinde kalıyorsunuz.  Yani işini doğru yaparak faturasını kesen asansör monte eden cezai işlem uygulanırken, parasını ödemeyen kötü niyetli bir işverene bu uygulama ile fırsat verilmiş oluyor.

Yine başka bir örnekte; idare (işveren)  7161 sayılı kanunun 32. Maddesi gereği işi fesih etmiş ancak buna rağmen asansör firması hem hakkettiği parasını alamıyor, hem de yarım kalan asansör de tamamlatılıyor. Aksi halde para cezası ile karşı karşıya olan asansörcü ya işi yarım bırakıp direnebildiği kadar direniyor, ya da hem ceza ödeyip de hem de asansörü tescil ettiriyor.

“Mağdur asansör firmaları artmaya başladı”

Bu örnekler çoğaldıkça, iş yaptığımız art niyetli işverenlerin elinde bu bir koz olarak kalacaktır. “Ben bu işi yaptırırken asansör firmasına; %30 ya da %50 ödeyerek bir de üzerine faturasını kestirirsem, ondan sonra bu işi feshetsem de nasıl olsa asansör monte eden bu işi bitirecek”, diye bakılmasına zemin hazırlanıyor. Bu en kötü senaryo olarak görünebilir ama örnekleri çoğalmaya ve bu konuda mağdur asansör firmaları artmaya başladı bile…

Bizlerden PGD düzenlemesi için görüş istendiğinde, bu konudaki itirazlarımızı yazılı olarak da dile getirdik. Maalesef biz bunu dile getirdiğimizde; asansör firmaları fatura kesmekten kaçıyor gibi bir imaj oluşuyor ya da oluşturuluyor. Ancak bir kez daha dile getirmek isterim ki asansör montaj firmalarının fatura kesmek ile ilgili bir sıkıntısı yoktur. Hatta faturasını kesmiş olmak bize bu gibi hukuki konularda artı sağlar. Bizim burada tek istediğimiz; ilgili maddedeki ifadesi ile fatura kesmenin tek başına bir piyasaya arz şartı olmamasıdır. Fatura, ancak tescil belgesi ya da AB uygunluk belgesi ile bir piyasaya arz koşulu görülmelidir.  Tek başına fatura çok ciddi mağduriyetler doğuracaktır.

Bizim burada kendimizi iyi anlatamadığımız gibi bir gerçek. Bu bilinç ile bir kez daha dile getirmek isterim ki; bu uygulama ile hem yarım kalmış asansörü ile bir son kullanıcı mağduriyeti hem de parasına alamamasına karşılık ceza yükümlülükleri ile karşı karşıya kalan bir asansör firması mağduriyeti söz konusudur. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sayın yönetici ve ilgili müdürlüklerinden bir kez daha kendimizi doğru anlatabilmemiz adına piyasada karşılaştığımız sorunları da dile getirecek bir görüş istenmesini, sektörümüzün geleceği açısından çok önemli görüyorum. Konu ile ilgili; şimdiye kadar yapılan düzeltmeler gibi sektörü mağdur etmeyecek yeni ek düzenlemeler gelebileceği yönünde de bir umudu taşıyorum. Aksi halde tüketici hakları kanunda dahi yeri arasanız bulunmaz bir örnek ile, ödemesi alınmamış pek çok asansör için garanti istenecek, hukuki süreçleri süren yarım kalmış asansörler yığını ile mücadele etmek zorunda kalacağız.

Sağlık ve huzurla kalın…