Asansör Sektörü, Stratejik Bir Sektördür

Önümüzdeki günlerde yapılacak seçimlerle birlikte yeni bir siyasi yapılanma içine girmeye hazırlandığımız şu dönemde, Bakanlığı süresince geçen iki yılda önemli projelere imza atarak Türkiye’nin bilimde, sanayide ve teknolojide hızlı bir ivme kazanmasını sağlayan Sayın Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Dr. Faruk Özlü’yü sayfalarımızda konuk etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Kendisinin asansör sektörü üzerine değerlendirmelerine yer vereceğimiz bu bölümümüzde öncelikle, Sayın Dr. Faruk Özlü’nün siyasi kariyerinden önceki, mesleki başarılarının yer aldığı öz geçmişini sizlerle paylaşmak isteriz...

Mühendis ve Doktor Faruk Özlü Kimdir ?

Dr. Faruk Özlü, 1962 yılında Düzce’de doğmuş ve lise eğitimini burada tamamladıktan sonra başarılı bir öğrencilik hayatı geçireceği; Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü kazanmıştır. İyi bir Makina Mühendisi olan Özlü Lisans eğitiminin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yüksek Lisans ve Doktora yaparak, İspanya’da Proje ve Mühendislik, Harvard Üniversitesi’nde ise Üst Düzey Yönetici eğitimlerine katıldı. 1987 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilimdalı’nda akademisyen olarak göreve başlayan Dr. Özlü, 1990 yılında da Makine Mühendisi olarak Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda göreve başladı. Dr. Özlü, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nca yürütülen önemli ve büyük savunma projelerinde görev alarak kariyerine devam etti. Çalışma konuları arasında savunma sanayiine ilişkin stratejik planların hazırlanması, savunma yönetimi, tedarik sistemi ve savunma reformu bulunmaktadır. Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde Türkiye’nin ilk milli tankı ALTAY, ilk insansız hava aracı ANKA ve ilk milli gemisi MİLGEM projeleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçağı Airbus A400M Atlas, F-35 ve F-16 savaş uçakları projelerinde görev aldı. TAI-TUŞAŞ, HEAŞ, TEKNOPARK İSTANBUL ve STM şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görev yapan Dr. Özlü,Haziran 2015 Türkiye Genel Seçimlerinde AK Parti Düzce milletvekili olarak siyaset hayatına adım atar. 2015 yılının Kasım ayında T.B.M.M. Milli Savunma Komisyonu Başkanlığı görevini üstlendikten sonra en son olarak da 24 Mayıs 2016 tarihinde kurulan 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev aldı.

ÖZLÜ: “Asansör sektörü, stratejik bir sektördür”.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü asansör sanayisinin Türk ekonomisinde önemli bir yere sahip olan stratejik sektörlerden birisi olduğunu bakanlığı boyunca yaptığı pek çok açıklamada dile getiriyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yeni yayımlanan 2018 asansör raporunda da sektörün stratejik önemi bir kez daha vurgulanıyor. Dr. Özlü,yaptığı açıklamada; “Asansör sektörü yüksek seviyede yerel istihdam sağlayan bir sektör yapısına sahiptir. Ayrıca, çok katlı binalar, konut sorunun çözümünde önemli bir çıkış yoludur ve bu yolla çözüme ulaşmak, asansörlerin ve sektörün başarısına bağlıdır. Asansör sektörü, bu nedenlerle stratejik sektör olarak kabul edilebilir. Türk asansör sektörü, yerine getirdiği işlev, geniş halk kitlelerinin asansörü en yaygın dikey ulaşım aracı olarak tercih etmesi nedeniyle, ülke sanayisi ve ekonomisi açısından önemli bir faaliyet alanıdır.” diyor.

“Yerli Üretimi Önemsiyoruz”

Artan konut ihtiyacı ve kentleşme projeleri ile birlikte yeniden yapılanan binalar asansör sektörünü doğrudan gelişimine katkı sağlıyor. Bu konuda da önemli değerlendirmeler yapan Özlü, konutlardaki asansör ihtiyacının yerli üretimden karşılanması gerekliliğini de vurgulayan açıklamaları bulunuyor. Dr. Özlü: “Türk asansör sektörünün doğrudan kentleşme ve buna bağlı olarak gelişim gösteren inşaat sektörü ile birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde, Türkiye’deki kentleşme sürecinin devam edeceği, eski yapıların yerine depreme dayanıklı yeni yapıların inşa edileceği gibi hususlar dikkate alındığında, inşaat sektörünün faaliyetlerine paralel olarak, asansör sektöründeki büyümenin devam etmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. Ayrıca Ortadoğu, Balkanlarda ve son zamanlarda Afrika ülkelerinde devam eden Türk yatırımları, asansör sektörünü pozitif yönde etkilemiş bulunmaktadır. Kentleşmenin ve orta sınıfın yükselmesiyle birlikte, konut ihtiyacı da sürekli artıyor. Son 15 yılda sadece 81 ilde 3 bin 500’ü aşkın şantiyede 835 bine yakın konut ve sosyal yaşam projesi hayata geçmiştir. Sadece bu rakam bile, Türkiye’de asansör pazarının ne kadar hızlı büyüdüğünü ifade etmek için yeterli. TOKİ 2023 yılına kadar bir milyon 200 bin konut inşa etmeyi hedefliyor Bu talebin ağırlıklı olarak yerli üretimle karşılanmasını çok önemsiyoruz.”

AR-GE Faaliyetlerinde Türkiye Zirvesi Yaşandı

Sayın Dr. Faruk Özlü’nün Bakanlığı süresince yaptığı önemli projelerde Makina Mühendisliği ile birlikte akademik kimliğinin deyadsınamaz bir etkisini görmek mümkündür. Sanayi, savunma ve bilimin ilerleyebilmesi için oldukça önemli olan araştırma ve geliştirme faaliyetleri kendisinin bakanlığı döneminde Türkiye’nin zirve rakamlarına ulaşmıştır diyebiliriz. Sanayi kuruluşlarına AR-GE ve Tasarım Merkezi kurmayı sağlayan teşviklerin 2008 yılından itibaren yürürlükte olmasına karşın, son iki yılda açılan Ar-Ge merkezi sayısı o tarihe kadar açılan merkezlerin iki katından daha fazladır. Bu AR-GE ve Tasarım Merkezi faaliyetleri ile sanayi kuruluşlarında araştırma ve geliştirmeyi teşvik eden pek çok projeye önemli destekler verilmiştir. 2016 yılında 105, 2017 yılında 328, 2018 yılında ise 130 yeniAr-Ge merkezi kurulması bakanlıkça desteklenmiştir. Güncel rakamlara göre; sanayi alanında 2015’te sadece 207 AR-Ge merkezine sahip olan Türkiye, 2018 verileri itibari ile 900 Ar-Ge merkezine sahiptir. Bu merkezlerden 4 tanesi asansör sanayi alanındandır ve yine son iki yıllık dönemde Bakanlığın Ar-Ge faaliyetlerini destekleyen çalışmalar ile kurulmuştur.

“Yerli asansör sektöründen dünyada ses getiren markalar istiyoruz”

Sanayi alanının her sektöründe yerlileşme hamlesinin önemli aktörlerinden biri olan Dr. Faruk Özlü, asansör sektörü için de yerli ve milli duruşu desteklediğini ifade eden açıklamaları ile gündeme geldi. Özlü; “Bu iç pazardan aldığımız güçle, dünyada ses getiren markalar oluşturmak istiyoruz. Yerli asansör sektöründen dünya çapında marka olabilecek firmalar istiyoruz, her türlü desteği vermeye hazırız. Türk firmalarının yurtdışına da çok sayıda asansör ve aksamı ihraç edebileceğine inanıyoruz. İç pazardan daha fazla pay almak ve ihracatı artırmak için, asansör üreticilerimizin konfor, tasarım, kalite, teknoloji gibi alanlara daha fazla önem vermeleri gerekiyor.” dedi. Bakan Özlü açıklamalarında; Türk asansör sektörünün hem asansör hem de aksam imalatında, markalaşma ile paralellik oluşturacak şekilde kalite ve güvenlik esaslarını ön planda tutacak yeni tasarımlar geliştirmesinin de önemine değinerek, gerek iç piyasada gerekse dış piyasadaki pazar payının büyümesi için bu çalışmaların önemine dikkat çekiyor. Ar-Ge ve tasarım konusunda, Bakanlığın, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumların desteklerinden yararlanma çağrısını da sık sık dile getiriyor.

“Asansör sadece bir makina değildir”

Kendisi de makina mühendisi olan Dr. Özlü, asansörün sadece bir makina olmaktan öte binanın estetiğini ve kalitesini arttıran önemli bir etken olduğunu da vurguluyor. Özlü : “Asansörü, sadece bizi yukarıdan aşağıya veya aşağıdan yukarıya taşıyan bir makine olarak görmek doğru olmaz. Asansörü, aynı zamanda mimarinin ve bina estetiğinin de önemli bir unsuru olarak görmek gerekiyor. Zira çoğu zaman bir binanın kalitesi ve güzelliğiyle ilgili ilk izlenimi asansörde ediniyoruz.”

“Asansörlere de tıpkı uçaklarda olduğu gibi, periyodik bakım yapmak gerekiyor”

Her gün milyonlarca insanı taşıyan asansörler, insanların günlük hayattaki en önemli ulaşım aracı. Bakan Dr. Özlü, bu ulaşım aracının güvenliğinin de en az uçak ve otomobiller kadar önemli olduğuna da açıklamalarında sıklıkla yer veriyor. ÖZLÜ: Asansörler, her gün yaklaşık 55 milyon insan taşıyor. Bu yoğun trafiği dikkate alırsak, asansör güvenliğinin ne kadar önemli olduğu daha net anlaşılacaktır. Çok sayıda mekanik ve elektronik parçadan oluşan asansörlere, tıpkı otomobil veya uçaklara olduğu gibi, periyodik bakım ve kontrol yapmak gerekiyor. Bunun için, asansörlerin mevzuatına uygun olarak monte edilmesi, etiketlenmesi, uygunluğunun belgelendirilmesi, bakımlarının ve yıllık kontrollerinin zamanında ve doğru yapılması önem taşıyor. Bu denetimleri sistematik hale getirmek amacıyla, 2014 yılında ‘Asansör Eylem Planı’nı kamuoyuna duyurduk. Bu plan kapsamında yapacağımızı açıkladığımız eylemleri birer birer hayata geçirdik. Asansörlere kimlik numarası vermeye başladık. Bu konuda yerel yönetimlere sorumluluk verdik. Kontrollerin nasıl yapılacağına ve cezaların nasıl uygulanacağına dair esasları belirledik. Kontrol sonuçlarını anlık takip edebileceğimiz bir sistem oluşturduk.

“Asansör denetimlerindeki hassasiyetimizin iki nedeni var”

Asansör sektörünün son zamanlarda fazlasıyla gündemini meşgul eden ve yönetmeliklerle sıklıkları arttırılan denetimlerin önemine değinerek bu konudaki hassasiyetlerinin dayandığı iki önemli nedeni de şöyle açıklıyor Özlü: “Bizim hedefimiz, her asansörün yılda bir kere periyodik kontrolden geçmesidir. Bunu hep birlikte başaracağız. Asansör firmalarımız, A tipi onay kuruluşlarımız, belediyelerimiz, bina yöneticilerimiz, vatandaşlarımız bu konuya gereken hassasiyeti gösterecektir. Kimseyi suçlamak, cezalandırmak, zor durumda bırakmak niyetinde değiliz. Denetimler konusunda bu kadar hassas olmamızın iki nedeni var. Vatandaşlarımızın hayatı ve sağlıkları, bizim için her şeyden önemlidir. Bir vatandaşımızın dahi burnunun kanamasına gönlümüz razı değildir. Vatandaşımızın güvenliğini sağlamak da devletin en temel vazifesidir. Denetimler konusundaki hassasiyetimizin bir diğer nedeni ise asansör sektörümüzü güçlendirmektir. Potansiyelinin çok yüksek olduğuna inandığımız bu sektörden çürük elmaları ayıklamak istiyoruz.” Bakan Özlü, bu denetimlerdeki hassasiyetin getirdiği çalışma disiplini ile işini doğru yapan ve yapmayanın aynı kefeye konulmasının engelleneceğini de savunuyor. “Çürük elma” olarak nitelendirdiği ve sektörü zedeleyen firmaların denetimlerle ayıklanması asansör sektörünü daha güçlü bir yapı kazandırmasına hiç şüphesiz katkı sağlayacaktır.

“Asansör sektörünün en temel sorunu Ar-Ge ve markalaşma”

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, sektörle ilgili yaptığı değerlendirmede sektörün en önemli sorununun “Asansör firmaların Ar-Ge altyapılarının ve markalaşma bilinçlerinin zayıf olması”ndan kaynaklandığını belirtiyor. Yeni çözümler üreten, sürekli araştıran ve geliştiren bir perspektifinin asansör sektörü için oldukça önemli olduğunun altı çiziliyor. Dr. Özlü;  “Sanayi sicil sistemine giren 2.988 adet asansör montaj ve asansör aksam imalat firması sayısına bakıldığında, sürekli olarak bölünerek çoğaldıklarını görüyoruz, bunun yerine firmaların şirket evlilikleri yaparak büyümeleri, ölçek ekonomisinden yararlanmaları ve markalaşarak dünyaya açılmalarını bekliyoruz.  Türk asansör sektörü içerisinde yer alan unsurların bir araya gelerek iş birliği ve güç birliği oluşturması kaçınılmazdır.”