Asansör Güvenliğinde ‘Denetim’ Tartışması: ‘Belgelendirilen Ürün İle Satılan Aynı Değil, Vicdan Ve Cüzdan Çelişkisi Yaşanıyor’

Test ve belgelendirme süreçlerini tamamlayarak CE (Conformite Europeene) (Avrupa’ya Uygunluk) işaretini alan ürünler ile piyasaya sunulanlar arasında farklılıklar, yapılan denetimlerle kendini gösteriyor. Yaptırımlara konu olan bu ürünler yalnızca can ve mal güvenliğini tehlikeye atmakla kalmıyor aynı zamanda ürüne duyulan güveni de sarsıyor. D Kare Gözetim Test ve Belgelendirme Teknik Müdürü Mustafa Görmüş, CE işareti alan belgelendirilen ürünlerin piyasada farklılaştırılmış versiyonlarının bulunmasıyla ilgili, “Vicdan ve cüzdan devreye giriyor” dedi.

HABER ASANSÖRÜ (İSTANBUL) — Test ve belgelendirme süreçlerini tamamlayarak CE (Conformite Europeene) (Avrupa’ya Uygunluk) işaretini alan ürünler ile piyasaya sunulanlar arasında farklılıklar, yapılan denetimlerle kendini gösteriyor. Yaptırımlara konu olan bu ürünler yalnızca can ve mal güvenliğini tehlikeye atmakla kalmıyor aynı zamanda ürüne duyulan güveni de sarsıyor.

Asansör güvenlik komponentlerinin üretimi ve CE işaretlemesi sürecini ele aldığımız dosya konumuzda D Kare Gözetim Test ve Belgelendirme Teknik Müdürü Mustafa Görmüş ve ekibine konuk olduk. Testlerden geçerek CE işaretini alma hakkını kazanan güvenlik komponentleri ile piyasaya sunulan ürünler arasında fark oluşması sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Görmüş, “Üretici, üretmiş olduğu her güvenlik komponentine CE işaretini iliştirirken bizden almış olduğu sertifikayı müşterisine gönderiyor ama yanında AB Uygunluk Beyanı da gönderiyor. Bunun tam karşılığı, ‘Ben bu ürünü üretirken namusumu ortaya koydum.’ demek. Kalitesi önemli değil, önemli olan güvenlik kriterleri. İşte burada vicdan ve cüzdan devreye giriyor.” dedi.

MÜHENDİSLİK ÜRÜNÜ TEST KULESİ 

Haber Asansörü: Son dönem faaliyetleriniz nelerdir? Laboratuvarınızdan ve test kulenizden bahseder misiniz? 

Mustafa Görmüş: Test kulemiz yapısal özellikleri itibarıyla dünyada tek diyebileceğimiz özelliklere sahip. Test kulemizi, sadece yarım günlük bir operasyonla serbest düşme yapılan kuleden normal asansöre dönüştürebiliyoruz. Aynı kulede 6 metrelik bölümde serbest düşme yapabiliyorken, aynı kuyuda yarım günlük bir personelin operasyonu ile kule evrilerek asansör sistemine dönüşebiliyor. Yaptığımız tek işlem köprüyü kaldırmak ve asansörü kurmak. Ayrı ayrı kuleler tasarlamak yerine ikisini tek kulede inşa ettik. 

FAALİYET KAPSAMI GENİŞLİYOR

Güvenlik komponentlerinde iç piyasada Türkiye pazarının yüksek oranda hâkim durumdayız. Üreticiler tarafından tercih ediliyoruz, tercih edilmemizde en büyük etken asansör konusunda ve özellikle asansör güvenlik komponentleri konusunda donanımlı ve sürekli kendini geliştirmeye odaklı bir ekibe sahip olmamız. Uzun yıllar deneyim kazandığımız 4 farklı kapsamdaki güvenlik komponentleri için 2020 yılında D KARE olarak laboratuarımız yetkilendirilmiş ve Onaylanmış Kuruluş olarak faaliyetlerine başlamıştı.  Bununla birlikte, Elektronik güvenlik devre elemanları konusunda yürüttüğümüz bir çalışma vardı. 2021 yılında Akreditasyonumuzu aldık. Bir aksilik olmazsa Sanayi Bakanlığı denetimleri de tamamlandıktan sonra kapsamımıza elektronik güvenlik komponentlerini de da alıyoruz ve güvenlik komponentleri ile asansörler konusunda geniş kapsamlı bir onaylanmış kuruluş olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

CE İŞARETİ ÜRÜNÜN KALİTELİ OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ

Haber Asansörü: CE işaretinin bilinirliği arttı. CE işareti kalitenin mi güvenilir olmanın mı simgesi? Yoksa sadece Avrupa pazarı için gerekli şartları sağladığı şeklinde mi yorumlanmalı?

Mustafa Görmüş: CE İşareti gerek halkın gerekse asansör sektörünün anladığı gibi ürünün kalitesini belirten bir işaret değildir. Temel olarak bu işaretin tam olarak karşılığı ürünün temel sağlık ve güvenlik şartlarını karşıladığının işaretidir. Hiçbir şekilde kalite işareti değildir ve ürünün kaliteli olduğu anlamına gelmez. Bunu şöyle izah edebiliriz. TV’lerde ve reklamlarda duyduğunuz bir tabirdir belki. Otomobil güvenliği konusunda düzenlenen EURO NCAP çarpışma testlerini düşünebiliriz. Baktığımızda her fiyat kategorisinden araçlar aynı sonucu elde etmek için bu teste giriyor. Kaliteyi ayırt etmek için değil. Bizim yaptığımız da bir benzeridir. Ürünün asansörde kullanılabilmesi için asgari şartları karşılama yeteneğini test ediyoruz. Hâliyle tamamen güvenilir demektir, kalite demek değildir. Asansör için nihai tüketici müteahhittir. Tercih ona kalmış. 150 bin TL’ye de asansör yaptırabilir, aynı güvenlik seviyesinde ama daha kaliteli malzeme ile 450 bin TL’ye de asansör yaptırabilir. Bizim için ikisi de aynı statüdedir, ikisi arasında ayrım yoktur. 

FREN BLOKLARINDA SORUN YAŞANIYOR 

Haber Asansörü: Test sürecinde en çok karşılaştığınız sorunlar nedir?

Mustafa Görmüş: Kapı, regülatör ve tamponlarda çok büyük sorunlar yaşanmıyor. Yaşansa bile çok nadirdir. Biz, özellikle fren (kabin güvenlik tertibatı) bloklarında sorunlarla karşılaşıyoruz. Özellikle 2020 ve 2021 yılı içerisinde daha önce belgelendirdiğimiz pek çok ürünü yeniden belgelendirme noktasında zorlandık. Daha evvelden belgelendirme süreçlerinde görev aldığımız ürünler mevcut belgelerinin dolması sebebi ile yeniden belgelendirme sürecine alındığında testlerde aynı başarıyı elde edemediğini gördük, derinlemesine analiz ettiğimizde bu ürünlerin üzerinde küçük çaplı değişikler içerdiğini tespit ettik. Bu küçük çaplı değişikliklerin en büyük sebebinin ise asansör son kontrol faaliyetleri veya tescil öncesi ilk periyodik kontrol denetimlerinde gerçekleştirilen yüklü fren testlerinden geçmek amacı taşıdığını gördük. Örnek verirsek tescil öncesi periyodik kontrol işlemlerinde EN 81 serisi standartlarda belirtilmemesine rağmen raylarda fren izi ölçümleri yapıldığını talep edilen iz değerine ulaşılamayınca uygunsuzluk olarak kaydedildiğini, bu durumu aşmak isteyen üreticilerin ise bazı değişiklikler yaptığını gördük. Bu değişikliklerden sonra ise bizim laboratuarımızda serbest düşme testine maruz bırakılan ürünlerin testi geçemediğini tespit ettik. 

YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER BİZE BİLDİRİLMEK ZORUNDA

Mustafa Görmüş: Fren üreticileri yukarıda belirttiğim gibi sıkıntıların önüne geçmek için frenler üzerinde basit değişiklikler yapmaya başladılar. Fren gövdesi veya makara sistemi  üzerinde değişiklik yapıyor veya kol mesafesini değiştiriyor gibi ufak değişiklikler. Fakat biz o zaman da söyledik, şimdi de söylüyoruz. Yapılan bu değişikliklerin hepsi bize bildirilmek zorunda ancak bunlar bize bildirilmiyordu. 

Aradan beş yıl geçiyor ve firma bize belge yenilemeye geliyor. Piyasaya sunmuş olduğu ürünleri serbest düşme testine sokuyoruz ve ürün testten kalıyor. Ya fren tutmuyor ya senkron tutmuyor, bir şekilde testi geçemiyor. Bir daha üzerinde çalışıyor, iyileştiriyorlar. Üreticiler dönüp dolaşıp, ilk tasarladıkları ürünü yeniden tasarladı ve teste göndermeye başladı. Serbest düşmenin farklı olduğunu ve son kontroldeki fren testinin çok farklı olduğunu frenciler de kavradı. 

KABİNCİLER DENETLENMELİ 

Haber Asansörü: Güvenlik komponentleri arasında fren blogunda sıkıntılar dikkat çekiyor. Sıkıntıların temel sebebi nedir? Sorunları ortadan kaldıracak girişim nasıl olmalıdır? 

Mustafa Görmüş: Ülkedeki frenlerin piyasaya arzıyla ilgilili büyük bir sıkıntımız var. Örnek veriyorum; frenleri kullanan asansör montaj firmaları ama Türkiye’de fren satın alan asansör montaj firması iki elin parmakları kadardır. Çünkü asansörcüler kabinciden kabin satın alıyor, frenciden fren satın almıyor. Kabinci montaj kılavuzuna bakarsa bakar, bakmazsa kendi başına o freni monte eder. Frene doğru montaj yapılmış mı? Aktarma mili doğru takılmış mı? Doğru aktarma mili takılmış mı? O fren depoda ne kadar kalmış? Bunun gibi pek çok etken var. Bunların hiçbiri dikkate alınmıyor. Bu çok hassas bir konu. Fren bloğu özelinde, Türkiye’de frencilerin denetimi yapılsın, ama bir adım daha ileri gidilerek piyasa gözetim ve denetiminde kabincilerin de denetlenmesi yapılsın. Çünkü frenleri yerine takan kabinciler, frenleri nihai olarak piyasaya arz edenler yine kabinciler. Baktığınız zaman freni satan frenci gözüküyor, piyasaya arz eden asansörcü görünüyor, arada kabinci kayboluyor. 

2014/33/AB Asansör Yönetmeliği’ne baktığımız zaman bu çok güzel anlatılmış. Diyor ki bir güvenlik komponentine piyasaya arz eden kişi üreticiden farklıysa, kabinci de bir fren üreticisi kadar o frenden sorumludur. Bunun farkına varılması ve kabincilerin denetime girmesi gerekiyor.

CE İŞARETLİ ÜRÜN PİYASADAKİ ÜRÜNLE AYNI DEĞİLSE!

Haber Asansörü: Testlerden geçerek CE işareti almış ürünlerin sahada kullanılan ürünle aynı olmaması konusu sık sık gündeme geliyor. Bu noktada alınması gereken tedbirler nelerdir? D Kare olarak nasıl bir yol izliyorsunuz? 

Mustafa Görmüş: Alınması gereken tedbirler bizde mevcut, ama tabii erişebildiğimiz kadarıyla bizde mevcut. Ürünlerin piyasada sürekliliğini sorguladığımız gözetim modülleri var. Firmanın bizden onay alırken beyan ettiği ürünü aynı şekilde üretmeye devam edip etmediğini sorguluyoruz. Maalesef ürünleri aynı şekilde üretmeyenler, belki ürünün çapında, malzemesinde küçük oynamalar yaparak piyasaya sunanlarla da karşılaşıyoruz. Ülkede bu konuda biraz bir boşluk vardı. Biraz da yurt dışından kaynaklanan bir durumdu. Belgelendirmeler yurt dışından yapıldığı için sorgulamalar aksıyordu. Bakanlık buna odaklanamıyordu. 2020 yılı itibarıyla bu konu da biraz düzene girdi. Artık herkes düzenli bir şekilde gözetimlerini de yaptırıyor. Gözetimlerde biz bir tık farklı bir uygulamaya gidiyoruz. Normalde gözetimin Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanmış içtihatlarına göre test gerektirmeyen bir modül aslında. Gözetimde test gerekmiyor buna rağmen biz bazı ürünlerde gözetimler sırasında örnek numuneler alarak laboratuarımızda tekrar testlerine tabii tutuyoruz.

Biz yılda en az bir kere ürünleri rastgele örnekleme metoduyla kontrolünü yapıyoruz. Bu rastgele kontroller sırasında bizim onaylarken elimizde bulunan datalarla o anda üretilmiş olan ürün örneklerini karşılaştırıyoruz. Aynı ürünü üretmeye devam edip etmediğini sorguluyoruz. Tabii bunu yaparken üreticinin yerinde kontrol ediyoruz. Sahada denetleme görevi bizim görevimiz değil, Sanayi Bakanlığının görevi. 

“VİCDAN VE CÜZDAN DEVREYE GİRİYOR"

O noktada kritik bir husus var. Üretici, üretmiş olduğu her güvenlik komponentine CE işaretini iliştirirken bizden almış olduğu sertifikayı müşterisine gönderiyor ama yanında AB Uygunluk Beyanı da gönderiyor. Bunun tam karşılığı, “Ben bu ürünü üretirken namusumu ortaya koydum.” demek. Kalitesi önemli değil, önemli olan güvenlik kriterleri. İşte burada vicdan ve cüzdan devreye giriyor.

Montajısından imalatçısına kadar firmaların, kendi ürünleriyle ilgili bir öz denetim mekanizmalarının mutlaka kurmaları ve bunu işletmeleri gerekiyor. Kurmadıkları ve işletmedikleri yerde bizim karşımıza geliyorlar. Biz asansörle, komponentle yatıp kalkıyoruz. Birisi öz denetimi kurmasa bile bir şekilde kaçtığı zaman bile isteye veya bilmeyerek bizim radarımıza yakalanıyor. Bir şekilde yakalıyoruz. 

“DUVARA TOSLUYORLAR"

Haber Asansörü: Güvenlik komponentlerinin piyasa gözetimi denetiminde üründe sorun tespit edilirse nasıl bir süreç işliyor?

Mustafa Görmüş: Teste gönderilen bir ürünün testten kalması durumunda bu durumun sistematik ya da anlık bir şey olup olmadığına bakılıyor. Sistematik olduğu tespit edilirse üretici ürünlerini geri çağırmakla mükellef. Bu sürece hazır mı üreticiler? Değil. Duvara toslayacaklar ki tosluyorlar. Bakanlık adına yapılan testlerde büyük bir sıkıntı ile karşılaşılmadığını görüyorum, ama toplatma gerektiren vakalar da meydana geldi, gelmedi değil. 

“TERSİNE MÜHENDİSLİK YAPILIYOR”

Haber Asansörü: Asansör teknik dosyalarındaki eksiklikler konusunda ne düşünüyorsunuz? 

Mustafa Görmüş: Asansör sektörünün en büyük sıkıntısı ustalıkla yürütülmeye devam edilen bir sektör olması. Maalesef mühendislikle yürümüyor. Tersine mühendislik yapılıyor. Teknik dosya dediğimiz şey tamamiyle mühendislik işidir. Mühendisin ilk işi kuyuyu teslim aldığı an başlar. Kuyuyu teslim almadan önce teklif hazırlama sürecinde mühendisi kuyuya giderek rölevesini çıkarır. Sonra müşteri istekleriyle eşleştirir ve asansörün maliyetini çıkartır. Asansörün projesi bundan sonra çizilir. Usta da o projeye bakarak rayı, kabini monte eder. Olması gereken sistem bu, ama olan sistemde usta işi alıyor, kuyuya girip montajı bitiriyor. Tüm bunların ardından kuyunun çizimi yapılarak kabinciye gönderiliyor. Usta asansörü monte ediyor, bitiriyor. Bitmiş asansörün projesi çiziliyor. Maalesef sistem işlemiyor. 

ASANSÖRDE UYGULANAN MODÜLLER

Haber Asansörü: CE işareti için asansör modüler uygunluk değerlendirme prosedürleri nelerdir? 

Mustafa Görmüş: Asansör Yönetmeliğinde asansörler için uygulanabilecek modüller farklı, güvenlik komponentleri için uygulanabilecek modüller farklı. Montaj kısmında temel olarak asansörün piyasaya arzı noktasında 3 ana modül var. Modül H1 (tam güvence modülü), ki ülkemizde bu mühendislik yönergeleri gereğince bir elektrik, bir makine mühendisi bünyesinde bulundurabilen firmaların kendi başına piyasaya arz etme yetkisini sağlayan bir modül. Bu noktada firmanın tasarım, montaj yeteneğini ve son kontrol yeteneğini değerlendiriyor, belgelendirmesini yapıyoruz. Bu tam kalite güvence Modül H1 modülü. 

Modül G'de (birim doğrulama) asansörcü bağımsız bir şekilde istediği gibi gider asansörü yapar, yapmış olduğu her asansör için bir teknik dosya hazırlar veya dış kaynaklı mühendislik hizmeti alarak hazırlattırır, bizi çağırır. Biz gideriz teknik dosyasını ve asansörü denetleriz. O asansörün adresini içeren bir asansöre özel belge düzenleriz. Buna Modül G diyoruz.

Modül H’de ise biz her yıl rastgele bir veya iki tane asansörüne bakarız. Onun dışındaki tüm asansörün bizim birim doğrulamada Modül G’de yaptığımız denetlemeyi Modül H’de firmanın kendi bünyesinde ki mühendis yapar. Birim doğrulamada son kontrolü biz yaparız. 

Bir diğer modül de B+E veya B+F son muayene dediğimiz modüller. Bunda ise üretici bir tane asansör tipinin onayını alır ve buna uygun montaj yapmaya yetki almak için ilave modüllerden Modül E veya Modül F’yi tercih eder. Modül E de Modül H’deki gibi bir mühendis bünyede son kontrolü yine bizim yaptığımız gibi yapması gerekiyor veya Modül F yapar ve yine her asansörünü biz tek tek muayene eder, test yapar onaylarız. 

GÜVENLİK KOMPONENTİNDE UYGULANAN MODÜLLER

Güvenlik komponenti kısmında ise yine iki ana onay modülü var. Biri tam kalite güvence modülü- tek başına yeterli bir modüldür. Tam Kalite Güvence Modülünün sahibi olan kuruluşun, bizim laboratuvarımızda yapmış olduğumuz güvenlik komponenti testlerimizi kendi bünyesinde birebir yapabiliyor olmalı. O zaman tam kalite güvence Modül H veririz ki şu ana kadar Türkiye’de verdiğimiz yok. 

Genelde bizim yaptığımız Modül B dediğimiz tip inceleme modülü. Tip inceleme modülünde de ürünün tip testlerini laboratuvarlarımızda yapıyoruz, onayladıktan sonra ürünü piyasaya arz etmek için ilave modülü uyguluyoruz. Bunlarda üç tane farklı modül var. C-D ve E modülleri. C modülü her yıl rast gele sadece üretimi yapılan ürünü denetliyoruz. Modül E veya Modül D dediğimiz ürün kalite ve üretim kalite güvence sistemi. Bir kalite sistemi uygular, tam olarak bizim şartlarımıza uygun bir kısım testleri kendi bünyesinde yapar, biz sadece doğru metodla testleri yapıp yapamadığını yerinde ve üretimi doğru kontrol edip etmediğini yerinde denetliyoruz.

ASANSÖRCÜLÜK, BİR NEVİ HUKUK BÜROSUYLA ÇALIŞMAKTIR

Haber Asansörü: İmalatçılar ve montajcılar için bir mesajınız var mı? 

Mustafa Görmüş: Yıllardır hep söylediğim bir şey vardır. Asansörcülük gerek imalat gerek montaj kısmı tüm dünyada kendine özel kanunu olan farklı br sektör. Türkiye’de asansör firması kurmak teknik olarak çok basit, ama şunun bilinmesi gerekiyor. Asansör firması kurmaya kalkıştığınız an itibarıyla devletle çok yakın temastasınız. Sürekli olarak denetleneceksiniz. Hâliyle sizin uymanız gereken Bakım İşletme Yönetmeliği, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği, Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliği, Asansör Yönetmeliği, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği, mühendislik proje tasarım uygulama usulleri tebliği gibi Resmî Gazete’de yayımlanmış belki de onun üzerinde kanunu takip etmek ve bunlara uymak zorunda. Hâliyle asansörcülük bir nevi hukuk bürosuyla çalışmak gibi bir şeydir ki hukukçuların bilmeyeceği kanunlar bunlar ama asansörcünün bilmesi gerekiyor. Haliyle bunları yerine getirebilmek için donanımlı, deneyimli, eğitimli insanları bünyede bulundurmak gerekiyor. Yani mühendislik… Bunu asansörcülerin şunu bilmesi gerekiyor. Gerçek anlamda bir mühendislik firmaları olmaları gerektiğini bilmeleri gerekiyor.