Ar-Ge Nedir, Ne Değildir?

Ar-ge konusu gündeme geldiğinde şirketlerin ilk tereddüt ettiği nokta hangi faaliyetlerin Ar-Ge olduğu, hangilerinin Ar-Ge olmadığı. Hatta zihinlerdeki Ar-Ge kavramı yüzünden, Ar-Ge den uzak duran, ulaşılamaz olarak gören çok sayıda şirket var. Bu sebeple moda olan ancak çok da kafamızda şekillenmeyen bu kavramın sınırlarını çizmekte, tanımlamakta fayda var.
Ar-Ge; “araştırma” ve “geliştirme” sözcüklerinin kısaltılmasıdır. Araştırma mevcutta olmayan bir ürün, üretim yönteminin ilk defa hayata geçmesi için yapılan faaliyetleri anlatırken; geliştirme mevcut olan, üretimi devam eden ürünlerin veya üretim yöntemlerinin ürün kalitesi, üretim maliyeti veya zamanı gibi açılardan daha üst, daha verimli seviyeye çıkarılması için yapılan çalışmaları ifade etmektedir. Ar-Ge çalışmalarının hedefi, her zaman dünyada bugüne kadar üretilmemiş ürünü veya teknolojiyi geliştirmek değildir. Türkiye’de üretilemeyen bir ürünün Türkiye’de üretilmesi için yapılan çalışmaları, şirketinizin bu güne kadar üretemediği ürünleri hayata geçirmesi için yapılan çalışmaları da Ar-Ge kapsamında değerlendirmek gerekir.  Ar-Ge herkesin yapamadığını yapma çabasıdır. Ar-Ge; tüm şirketler aynı yada benzer ürünleri düşük kârlar ile üretirken kimsenin üretemediği ürünleri, yüksek kârlarla üretme uğraşısıdır. Üstelik Ar-Ge için; herkes “yarın ne olacak?” kaygısıyla uykusuz kalırken, gelecekteki kazançtan emin olmak üzere bugünden geleceğe yatırım yapanların kazandığı bir üretim zinciridir de diyebiliriz. Türkiye’deki işletmelerin çoğunda ürün geliştirme faaliyetleri zaten var olan ve devam eden faaliyetler arasında ancak, bunları yeni teknoloji ve küreselleşen dünyanın isteklerine uygun şekillerde geliştirmek ve bambaşka ürünler ortaya çıkartmaya yönelik araştırma faaliyetlerine daha az rastlamaktayız. Frascati Kılavuzu’na Göre Ar-Ge Tanımı “Ar-Ge insan, kültür ve toplumun bilgilerinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu bilgilerin yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik olarak yürütülen yaratıcı çalışmalardır”  Frascati Kılavuzu; “Araştırma ve Geliştirme  Anketleri için uygulanan Standart Uygulama Kılavuzu” anlamına gelir. OECD koordinatörlüğünde üye ülkelerin uzmanları tarafından ilk baskısı 1963 yılında İtalya’nın Frascati kentinde hazırlanmıştır. Son baskısı olan 6. baskısı 2002 yılında Avrupa Birliği İstatistik Ofisi ve Avrupa Komisyonu’nun da katkılarıyla yeniden düzenlenmiş ve AR-GE çalışmalarının temel kavramlarını belirleyen dünya çapında yaygın bir referans belgesi olarak kabul edilmeye devam etmiştir.  Oslo Kılavuzu’na Göre İnovasyon Tanımı AR-GE’in beraberinde doğan İnovasyon kavramına da burada bir açıklık getirmek gerekiyor. Bunun için referans kabul edilen Osla Kılavuzuna bakılması şart. Bu kılavuz; OECD ve Avrupa Komisyonunun ortak girişimiyle ilk olarak 1992 yılında yayımlanmıştır. Düzenlenmiş son hali ise 2005 yılında yayımlanarak geçerliliğini sürdürmektedir. Oslo Kılavuzu olarak adlandırılan bu rehber, inovasyonun tanımlanması ve ölçümüne ilişkin standartları ortaya koymak hedefini gütmüştür. Çok sayıda ülke Oslo Kılavuzu’nda ortaya konan yapıyı kabul etmiştir.  Oslo Kılavuzu’na Göre İnovasyon:  İnovasyon; işletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet), süreç, yeni bir pazarlama yöntemi veya yeni bir örgütsel yöntemin gerçekleştirilmesidir.  Türkiye Kanunlarında AR-GE Tanımı Bahsi geçen bir çok uluslararası kılavuzdaki tanımlara katılan ve bunlara ek olarak kendi kanunlarıyla da AR-GE faaliyetlerini hızlandıran ülkemizde konu ile ilgili kanun; “5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi” adıyla geçer.  Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi hakkındaki 5746 sayılı bu kanuna göre Ar-Ge: “Araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları, çevreye uyumlu ürün tasarımı veya yazılım faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetlerdir”. PEKİ AR-GE NE DEĞİLDİR?  5746 Sayılı Kanuna ilişkin tebliğ ile Ar-Ge faaliyeti sayılmayan işlemler tek tek sayılmıştır. Ar-Ge faaliyeti sayılmayan bu faaliyetler: - Pazarlama faaliyetleri, piyasa taramaları, pazar araştırması ya da satış promosyonu,  - Kalite kontrol,  - Sosyal bilimlerdeki araştırmalar,  - Petrol, doğalgaz, maden rezervleri arama ve sondaj faaliyetleri,  - İlaç üretim izni öncesinde en az iki aşaması yurt içinde gerçekleştirilmeyen klinik çalışmalar ile üretim izni sonrasında gerçekleştirilen klinik çalışmalar, - Bir Ar-Ge projesi kapsamında olmaksızın icat edilmiş ya da mevcut geliştirilmiş süreçlerin kullanımı, - Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine yönelik olmayan şekil, renk, dekorasyon ve benzeri estetik ve görsel değişiklikleri içeren biçimsel değişiklikler,  - Yazılımlara ilişkin, bilimsel veya teknolojik ilerlemeler veya teknolojik belirsizliklerin çözülmesini içermeyen olağan ve tekrarlanan faaliyetler, - Kuruluş ve örgütlenmeyle ilgili araştırma giderleri,  - Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp dağıtılması ve reklam amaçlı tüketici testleri,  - Bir Ar-Ge projesi kapsamında olmaksızın yeni süreç, sistem veya ürün ortaya konulmasına hizmet etmeyen doğrudan veya gömülü teknoloji transferi, Bir ürünün ilk defa bulunması ve üretilmesinin yanında mevcut ürünlerin geliştirilmesi de Ar-Ge faaliyetidir.   Mehmet ÖNER Maliye Bakanlığı Eski Baş Hesap Uzmanı Yeminli Mali Müşavir moner@monerymm.com